23 Nisan’da Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, İstanbul’un konut piyasasında dikkat çekici hareketlilik yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı mayıs ayı konut satış verileri, deprem sonrası bazı ilçelerde talebin hızla arttığını, bazı bölgelerde ise durgunluğun öne çıktığını ortaya koydu.
2025 Mayıs ayında İstanbul genelindeki konut satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak 130 bin 25’e ulaştı. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek mayıs ayı satışı olarak kayıtlara geçti. Yılın ilk beş ayında toplam satış da 584 bin 170’e ulaşarak tarihi bir rekor kırdı.
Yüksek faize rağmen ipotekli satışlarda patlama
CNN Türk’ün haberine göre, yüksek faiz oranlarına rağmen ipotekli konut satışlarının yüzde 95,9 oranında artması dikkat çekiyor. Uzmanlar bu durumu, yatırımcıların gayrimenkulü güvenli bir liman olarak görmesine ve ekonomik belirsizlik ortamında konut alımına yönelmesine bağlıyor.
Depremin etkisiyle tercihler yeniden şekilleniyor
Depremin hemen ardından gelen veriler, alıcıların artık deprem riski düşük, yeni yapılmış ve zemin etüdü sağlam ilçelere yöneldiğini gösteriyor.
Beyoğlu (%81,63), Eyüpsultan (%56,60), Avcılar (%52,83), Zeytinburnu (%44,41) ve Sarıyer (%44,23) bu anlamda öne çıkan ilçeler oldu.
Silivri’de sürpriz artış
Merkez üssüne yakın olması nedeniyle riskli görülen Silivri’de ise tam tersi şekilde satışlar arttı. Nisan ayına göre yüzde 10,56 artış yaşanan ilçede mayıs ayında toplam 534 konut el değiştirdi.
İlk beş ayda Silivri’de toplam 2.338 konut satışı gerçekleşti. Uygun fiyatlar ve yeni yapı stoğu ilçeyi cazip hale getiriyor.
Adalar, Beşiktaş ve Beykoz’da düşüş
Depremden sonra Adalar, Beşiktaş, Esenyurt, Çatalca ve Beykoz gibi bazı bölgelerde konut satışlarının azaldığı dikkat çekiyor.
Bu ilçelerde eski konut stokunun fazla olması ve ulaşım sıkıntılarının alıcı tercihlerini olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Yeni trend: Daha güvenli ilçelere kaçış
Sektör temsilcileri, deprem sonrası İstanbul’un konut haritasında önemli değişimler yaşandığını, yatırımcıların özellikle deprem güvenliği, ulaşım ve sosyal olanakları yüksek bölgeleri tercih ettiğini vurguluyor.
