İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, suç örgütü elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra kurduğu sistemde, belediye ve iştiraklerinin yapacağı ihalelerde, ihaleyi kazanacak yüklenici firmayı belirledikleri, sözleşme bedelinin en az yüzde 10-12 oranında kendilerine verilecek pay konusunda firmayla önceden anlaşma sağlandığı anlatıldı.
İddianamede, şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın kamu kurum ve kuruluşlarından usulsüz ihale almak maksadıyla kurmuş olduğu suç örgütünün, Cumhuriyet Halk Partili Beşiktaş Belediyesi, Esenyurt Belediyesi, Avcılar Belediyesi, İBB iştirakleri, İETT ve İsfalt’tan 2019 yıllından sonra 40’tan fazla ihale aldığının tespit edildiği ve suç örgütünün aldığı usulsüz ihaleler hakkında iddianame hazırlandığı hatırlatıldı.
“Suç örgütünün büyümesini ve sürekliliğini sağlamayı hedefledi”
İddianamede, “Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Özgür Karabat’ın, Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu ‘sistemde’ yetkin ve emir talimat verebilecek konumda olduğu, özellikle İBB’ye bağlı İETT’de ihale süreçlerine müdahale etme yetkisinin bulunduğu, daha önce mali müşavirlik hizmeti verdiği Remzi Baka’ya ait Ulaşım İç ve Dış Ticaret Şirketinin, İETT’den ihale almasını ve kurumun en büyük müteahhidi olmasını sağladığı ve İBB ile ilçe belediyelerinden ihale alan yüklenici firmalardan para isteme yetkisine haiz olduğu” değerlendirmesi yapıldı.
Aziz İhsan Aktaş’ın kurmuş̧ olduğu ihale sisteminde siyasi profillerle rüşvet, çıkar ilişkisine girerek sistemin devamlığını ve büyümesini sağladığı aktarılan iddianamede, bu doğrultuda 2019 yılından sonra en fazla ihaleyi İstanbul’da Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden aldığı kaydedildi.
İddianamede, Aktaş’ın hedefine ulaşmak için gerek Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu suç örgütünün içinde, gerekse Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde söz sahibi kişilerle temas kurarak, bu kişilere verdiği rüşvetlerle ihale sisteminin devamlılığını sağlamaya çalıştığı anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Örneğin Seyhan Belediyesi’nde kurduğu sistem için CHP Genel Başkan Yardımcısı, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ile Belediye Başkanı Oya Tekin, eşi Celal Tekin’e rüşvet vermiştir. Keza Ekrem İmamoğlu suç örgütü üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Baki Aydöner’e kullanması için bilabedel araç sağlamış, hediye olarak 100 bin dolar para vermiştir. Benzer şekilde suç örgütü yöneticisi Ertan Yıldız’a İETT ve İsfalt’tan ihale alabilmek, ödemelerini hızlı alabilmek için Burak Korzay aracılığıyla 970 bin dolar rüşvet vermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik başta olmak üzere il ve ilçe yönetiminde yetkili kişilere kullanmaları için bilabedel araç tahsis ettiği, bu şekilde Cumhuriyet Halk Partili siyasilere sağladığı maddi menfaatlerle kurmuş̧ olduğu suç örgütünün büyümesini ve sürekliliğini sağlamayı hedeflemiştir.”
Suç örgütü elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun, örgüt yöneticileri ve üyelerine belediyeler ile iştiraklere yüklenicilik yapan firmaların sahiplerinden seçim çalışmaları için para toplamaları talimatı verdiği anlatılan iddianamede, bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın şüpheli Aziz İhsan Aktaş ile Esenyurt’ ta bir otelde görüştüğü ve örgüt elebaşı İmamoğlu’nun talimatını ilettiği kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın kurduğu ihale sisteminin devamlılığı için 6 Mart 2024’te şüpheli Ömer Güngör aracılığıyla 5 milyon lira rüşvet parasını Özgür Karabat’ın şoförü şüpheli Sırrı Küçük’e İkitelli’de teslim ettirdiği anlatılan iddianamede, Karabat’ın rüşvete aracılık etme fiilini gerçekleştirdiği ifade edildi.
Karabat’ın halen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili olması ve hakkındaki soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesi gerektiği anlaşıldığından, hakkında yetkisizlik kararı verildiği iddianamede belirtildi.
Üst geçit yapımı için 2 milyon lira rüşvet alınmış
İddianamede, Büyükçekmece’de Gürpınar ve D-100 üzerinde, “First Avenue” isimli konut ve AVM projesine yaya ulaşımını kolaylaştırmak isteyen şüpheli Metin Gül’ün buraya belediyeye hibe şeklinde iki adet üst geçit yapmak istediği ancak kendi girişimleri ile bunu yapamadığı belirtildi.
Şüpheli Gül’ün, şüpheli Fatih Keleş ile irtibata geçerek, yapılacak üst geçitler için yardım istediği, Fatih Keleş’in belediye ve bağlı kuruluşlar ile olan işlemlerin halledilmesi, hızlandırılması konusunda yardım edeceğini, bu iş karşılığında 2 milyon lira istediği aktarılan iddianamede, Keleş’in üst geçitlerin yapım işini şüpheli Adem Soytekin’e verilmesini istediği, şüpheli Gül’ün de bu isteği kabul ettiği kaydedildi.
İddianamede, şüpheli Metin Gül ve şüpheli Adem Soytekin arasında iki üst geçidin yapılması konusunda 17 milyon liraya anlaşıldığı. ancak şüpheli Keleş’in alacağı 2 milyon liranın da bu anlaşmaya eklenerek rakamın 19 milyon liraya çıkartıldığı aktarıldı.
Şüpheli Metin Gül’ün ilk ödeme olarak şüpheli Adem Soytekin’e 10 milyon lira değerinde çekler verdiği, şüpheli Adem Soytekin de bu paradan Fatih Keleş’e 2 milyon liralık kısmını ilettiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Bu anlaşmalar ve para transferleri ile birlikte üst geçitlerden Gürpınar Caddesi üzerine yapılacak olan hızlı bir şekilde yapılmış̧. D-100 üzerine yapılacak olan üst geçidin izinlerinde farklı kurumlardan çok sayıda izin gerektiği için süreç uzamış̧ ve bunun neticesinde şüpheli Adem Soytekin ile şüpheli Metin Gül arasındaki anlaşma bozulmuş̧, kalan ödemeler yapılmamıştır. Ancak şüpheliler arasında kurumlar ile olan problemlerin çözümü için Fatih Keleş’e ödenecek 2 milyon lira ödenmiştir. Şüpheli Metin Gül’ün ‘First Avenue’ isimli konut ve AVM projesine yaya ulaşımının kolaylaştırılması için, ilgili kurumların prosedüre ilişkin engellerini aşmak için şüpheli Fatih Keleş’e 2 milyon lira vermiştir.”
“GÜLAYLARDAN 22 MİLYON DOLAR RÜŞVET TALEBİ”
İddianamede, 2018 yılında Gülaylar Grubun Ataşehir’de bulunan bir araziyi satın aldığı, arazi sahibi müşteki Mehmet İlhan Gülay’ın yeni bir imar planı ve uygulaması için İBB yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.
Müşteki Mehmet İlhan Gülay’ın yapmış olduğu görüşmeler neticesinde arazinin değerli ve büyük olmasından kaynaklı konunun örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu’na aktarıldığı anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu, mülk sahibi Mehmet İlhan Gülay’ın önemli bir iş insanı olması ve başvuruya konu arazinin değerli bir alan olması sebebiyle, şüpheli Yakup Öner’i müştekiden 22 milyon dolar rüşvet talep etmesi için görevlendirmiştir. Şüpheli Yakup Öner’in müşteki Gülay’a, örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu tarafından arazinin imar planında değişiklik ve arsa sahibine düşen payda artırım yapılması karşılığında yaklaşık maliyeti 22 milyon dolar olan otopark inşasının finansmanını üstlenmesi istenerek, rüşvet talebinde bulunulmuştur.”
İddianamede, müşteki Gülay’ın bu talebi kabul etmemesi üzerine söz konusu rüşvet eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı ifade edilerek, “Müşteki Mehmet İlhan Gülay’ın rüşvet talebini kabul etmemesi üzerine bu sefer örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu tarafından şüpheli Yakup Öner’e imar değişikliği talep edilen 5 bin 400 metrekare büyüklüğündeki taşınmazın bir kısmının bağışlanması talebi müşteki Mehmet İlhan Gülay’a iletilmiştir. ‘Haklı talebinin gereğince yapmayacağını ve isinin görülmeyeceğini’ anlayan müşteki, nakit rüşvet talebi kabul görmeyen örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun sahip olduğu kamu gücünü kötüye kullanarak yapmış̧ olduğu baskılar neticesinde, 18 Aralık 2023 tarihli protokolle imar değişikliği talep edilen araziden İBB’ye intifa hakkı tesis ettirilerek, irtikap eylemini gerçekleştirilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Müteahhitinden 50 adet daire istendi iddiası
Bir diğer müşteki Bahattin Uçar’ın İnvest ünvanlı firması ile Sarıyer’de Vadi İstanbul içerisinde yer alan İETT’ye ait 49 dönümlük arazi üzerine yapılacak konut projesini Kiptaş’ın kapalı zarf usulü düzenlemiş olduğu ihaleyi kazandığı anlatılan iddianamede, şüpheli Ertan Yıldız’ın müştekiyi arayarak proje hakkında sunum yapmak üzere şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun kendisi ile tanışmak istediğini söylediği belirtildi.
Emirgan Korusu’nda örgüt elebaşısı Ekrem İmamoğlu, örgüt yöneticisi şüpheli Ertan Yıldız, örgüt üyesi şüpheli Ali Kurt ve müşteki Bahattin Uçar’ın toplandıkları kaydedilen iddianamede, toplantıda İmamoğlu’nun müştekiye proje ile ilgili tek muhatabının ve yetkilinin Ertan Yıldız olduğunu, Yıldız’ın lafının kendi lafı olduğunu söylediği kaydedildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
“Mart 2023 tarihinde şüpheliler Ertan Yıldız ve Ali Kurt, müşteki Bahattin Uçar’ı Bayrampaşa’ya toplantı yapmak için çağırmış.̧ toplantıda şüpheliler, müştekinin yapmış̧ olduğu projeden 50 adet daireyi ekspertiz fiyatından düşük bedelle kendi söyleyecekleri İBB personellerine satışlarının yapılmasını istediklerini ve bunun Ekrem İmamoğlu’nun talimatı olduğunu iletmişlerdir. Müştekinin bu teklifi kabul etmemesi üzerine şüphelilerin defaten 50 adet daireyi ekspertiz fiyatından düşük bedelle kendi söyleyecekleri İBB personellerine satışlarının yapılması yönünde baskı kurup işlerini sekteye uğratacakları yönünde tehditlerde bulundukları anlaşılmıştır. Müştekinin tehditler neticesinde teklifi kabul etmemesi üzerine örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile KİPTAŞ Genel Müdürü olan şüpheli Ali Kurt, 1 ay boyunca müştekinin yaptığı satışları onaylanmayarak, hak ediş almasını engellemiş̧ ve maddi olarak icbar uygulamaya başlamıştır. Müşteki Bahattin Uçar’ın şüpheli Ertan Yıldız’ı arayarak haklarında suç duyurusunda bulunacağını iletmesi üzerine şüpheli Ali Kurt’un satış onaylarını gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.”
Örgüt elebaşı İmamoğlu’nun, örgüt “sistemi”nin kasası olarak kullandığı anlaşılan örgüt yöneticisi şüpheli Adem Soytekin’i müştekinin yanına inşaata ortak yapması için gönderdiği aktarılan iddianamede, Soytekin’in müştekiye islerinin İBB tarafından hiçbir şekilde yürümeyeceğini söylediği, müştekinin bu teklifi de kabul etmediği kaydedildi.
KİPTAŞ’ın zarara uğratılması
Kiptaş Genel Müdürü olan örgüt üyesi şüpheli Ali Kurt’un, KİPTAŞ’ta örgüt yöneticisi Adem Soytekin’e yakın müteahhitlerden oluşturduğu havuz ile İBB’nin kamu zararı olacak şekilde bu müteahhitlere iş verdiği, yüksek karlı işler alan bu müteahhitlerden “sistem” adına rüşvetler temin ettiği değerlendirilmesi yapılan iddianamede, şüpheli Kurt tarafından bir diğer şüpheli Soytekin aracılığıyla KİPTAŞ’tan iş alan şüpheli Erdal Tokmakçı’dan örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı uyarınca 500 bin dolar para alındığı, bu paranın “sistem”e aktarılmak üzere Ali Kurt’a teslim edildiği kaydedildi.
İddianamede, KİPTAŞ üzerinde örgütün kurduğu kamu kurumu zararına dolandırıcılık faaliyetlerinden biri olan Kiptaş Pendik Arkatlı Projesi’nde ilk 100 dairenin kamu zararı oluşturacak şekilde maliyetinin de altında fiyatlara, sistematik bir şekilde ve illiyet bağını kesmek amacıyla, örgüt yöneticisi Adem Soytekin’in yakınları ve örgüt üyeleri Mustafa Akın, Merthan Açıl, Esma Bayrak, Bulut Aydöner, Baki Aydöner, Ziya Gökmen Togay, Veysel Erçevik, Süleyman Atik, Gürkan Akgün’ün yakınlarının üzerine yapıldığının tespit edildiği kaydedildi.
Söz konusu kamu kurumu zararına dolandırıcılık faaliyetinin, Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ile Ali Kurt tarafından gerçekleştirildiği iddianamede değerlendirildi.
“Para aklama suçunu meslek haline getirmiş”
İddianamede, tapu kayıtları ve banka hesap hareketleri birlikte değerlendirildiğinde, Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün soruşturmanın bütününde görüldüğü üzere, kamu kaynaklarından elde ettiği suç gelirlerini gayrimenkul yatırımları üzerinden aklama mekanizmasına dönüştürdüğü anlatıldı.
Bu kapsamda, örgüt üyesi Tuncay Yılmaz’ın 21 Mart 2023 tarihinde içerisinde yüz ölçümü 6 bin 828 metrekare olan 1 adet 2 katlı betonarme mesken ve tek katlı deponun bulunduğu LPF şirketini örgüt elebaşının sahibi olduğu SSB gayrimenkul üzerine devir aldığı belirtilen iddianamede, bu satın alma işlemi için bankadan 10 milyon lira gönderildiği ve örgüt sisteminden temin ettiği valizler içerisindeki 1 milyon 30 bin Euro’yu elden vererek, suç gelirlerini aklama işlemini gerçekleştirdiği aktarıldı.
İddianamede, “Örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun elde ettiği suç gelirlerini aklama işlemlerini gerçekleştirirken, doğrudan gayrimenkul almak yerine, gayrimenkul alımının tespitini zorlaştırmak, alınan malın gerçek değerini gizlemek maksadıyla, içerisinde gayrimenkul bulunan ve gerçek değerinin altındaki sermayeli şirketleri satın alarak aklama suçunu gerçekleştirdiği ve örgüt liderinin bu suçu meslek haline getirdiği anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer verildi.


























