Türkiye, askeri havacılık tarihinde önemli bir dönüm noktasına imza attı. 29 Kasım’da, insansız Türk hava aracı, jet motorlu bir hedefi havada imha etti. Bu, daha önce hiçbir ülkenin kamuoyuna açıklamadığı bir başarıydı. Baykar tarafından üretilen Kızılelma, tamamen yerli olarak geliştirilen Gökdoğan füzesiyle hedefini 65 kilometre mesafeden vurdu.
Kızılelma’nın muhteşem performansı tüm dünyada konuşuluyor. Fransız La Nouvelle Tribune gazetesi, Ankara’nın bu hamlesiyle askeri havacılık tarihine geçtiğini yazdı.
Habere göre bu başarı, Türkiye’nin son yıllarda geçirdiği olağanüstü dönüşümün bir göstergesi. Türkiye, yaklaşık on beş yılda dışa bağımlı bir ülkeden, dünyanın en gelişmiş hava araçlarını tasarlayan bir aktöre dönüştü. Bayraktar TB2’ler Libya, Suriye, Dağlık Karabağ ve Ukrayna’daki çatışmalarda etkili olarak Türkiye’yi silahlı drone alanında öne çıkardı. Bu operasyonel ve ihracat başarıları sayesinde Türk savunma sanayii, yalnızca kara hedeflerini değil, hava hedeflerini de vurabilecek platformlar geliştirme seviyesine ulaştı.
Kızılelma, hava-hava muharebesi yeteneklerini doğruladı
Test uçuşu Karadeniz üzerinde, Sinop yakınlarında gerçekleştirildi. Beş F-16 drone’a eşlik etti; bu uçakların iki kişilik versiyonlarında Baykar’ın yöneticisi Selçuk Bayraktar ve ASELSAN yöneticisi Ahmet Akyol bulunuyordu. Baykar’ın bir diğer ürünü olan Akıncı da operasyonu görüntüledi. Yüksek hızlı hedef araç tespit edilip ASELSAN tarafından geliştirilen aktif elektronik taramalı MURAD radarıyla kilitlendi. TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği, görüş ötesi menzilden hedef vurabilen Gökdoğan füzesi hedefi başarıyla imha etti.
Kısa süre önce yayınlanan görüntülerde Kızılelma’nın kanat altında iki Gökdoğan taşıdığı görülmüştü. Bu görüntüler, daha önce yapılan TOLUN ve TEBER-82 hava-yer mühimmat testlerinin ardından platformun çok yönlü taarruz kabiliyetini doğruluyordu.
Kızılelma, Aralık 2022’deki ilk uçuşundan bu yana operasyonel durumda. Yaklaşık Mach 0,9 hıza ulaşabiliyor ve 11.000 metre irtifada görev yapabiliyor. Altı ton maksimum ağırlığı, 15 metreye yakın uzunluğu ve 10 metre kanat açıklığıyla geleneksel dronlardan çok hafif bir savaş uçağına benziyor. Ivchenko-Progress tarafından üretilen AI-25TLT motorunun ilerleyen dönemde Motor Sich’in MS500 modelinden türetilen bir turbofan ile değiştirilmesi planlanıyor. Baykar ayrıca Kızılelma’nın TCG Anadolu’nun güvertesinden kullanılmasını da hedefliyor.
Bu başarılı test, Türkiye’nin hava savunma yeteneği açısından önemli bir eşik ve Kızılelma’yı küresel pazarda benzersiz bir konuma taşıyor.
Küresel askeri drone yarışı kızışıyor: İran, Ukrayna, Rusya, Çin
Türkiye’nin bu atılımı, diğer güçlerin de insansız savaş uçağı projelerini hızlandırdığı bir döneme denk geliyor.
İran, düşük maliyetli ve seri üretilebilir drone’lara yönelerek stratejik bir model kurdu. 1988’den beri yoğun yatırım yapan ülke, bugün Shahed-136 ve Mohajer-6 modellerini hem kendi ordusunda hem de müttefiklerinde ve Rusya’da kullanıyor. İran, ileri teknoloji yerine düşük maliyet ve dayanıklılığı önceleyen bir yaklaşım benimsiyor. Mayıs 2025’te Homa, Dideban ve Şahin-1 adlı üç yeni dikey kalkışlı drone tanıtıldı.
Ukrayna, savaşın baskısıyla kısa sürede büyük bir endüstriyel sıçrama gerçekleştirdi. Yıllık drone üretimi 2022’de 1.200 adetten 2024’te 1,7 milyona çıktı. Başkan Zelenski, ülkenin yılda 4 milyon drone üretebileceğini söylüyor. 2025 başında aylık üretim 200.000 adede ulaşmıştı; çoğu düşük maliyetli FPV kamikaze drone’lardı. Ukrayna ayrıca Peklo ve FP-5 Flamingo gibi yüzlerce kilometre menzilli modeller geliştiriyor. Yirmi ülkelik uluslararası koalisyon da 2,75 milyar avroyu aşan fonlarla bu çabalara destek veriyor.
Rusya, İran menşeli drone’ların yerli üretimini yüksek hacimde endüstrileştirdi. Tataristan’daki Alabuga tesisinde günde yaklaşık 170 Shahed üretiliyor; hedef yıl sonunda 190’a çıkmak. Eylül 2024’ten beri Rusya’nın drone saldırıları önemli ölçüde arttı: Haftalık yaklaşık 200 fırlatmadan Mart 2025’te 1.000’in üzerine çıktı. Zala üretimi Lancet kamikaze mühimmatları da sahada etkili olmaya devam ediyor.
Çin, otonom drone sürülerine büyük yatırım yapıyor. Pentagon’a göre Çin’in askeri drone gücü hızla ABD seviyesine yaklaşıyor. Haziran 2025’te Pekin, Jiu Tian SS-UAV adlı, dahili bölmelerinden 100’den fazla dolaşan mühimmat bırakabilen 15 tonluk bir “ana drone” test etti. Çin’in 2021–2025 planı, “Geleceğin savaşları insansız ve akıllı olacak” ifadesini içeriyor ve Xi Jinping’in bu alanda küresel liderlik hedefini yansıtıyor.
Bu uluslararası rekabette Türkiye, bir drone ile havada hedef imha etmeyi başararak önemli bir üstünlük elde etmiş durumda. Ankara, radar, füze ve platform dahil tüm kritik teknolojiyi yerli olarak geliştirdiğini kanıtlıyor. On yıl önce büyük ölçüde dışa bağımlı olan bir ülke için bu dönüşüm dikkat çekici bir başarı olarak öne çıkıyor.

























