PwC Türkiye, ‘Türkiye Elektrik Piyasasına Genel Bakış 2023’ raporunu yayınladı. Son 10 yılda yenilenebilir güce yönelik odaklanmanın Türkiye’yi öteki ülkelerden ayrıştırdığının altını çizen araştırma, Türkiye’nin dünyanın en büyük 12. yenilenebilir güç kapasitesine sahip ülke olduğuna dikkat çekiyor. Araştırma, yenilenebilir güç üretiminde pazar dinamiklerine ve Türkiye’nin önündeki fırsatlara mercek tutuyor.
PwC Türkiye, “Türkiye Elektrik Piyasasına Genel Bakış 2023” raporunu yayınladı. Türkiye elektrik bölümünde son üç yıl içerisinde çok kıymetli gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken rapor, COVID-19 salgını tesiriyle birçok ülkede olduğu üzere Türkiye’de de azalan tüketimde, 2021 yılından itibaren ekonomik aktivitenin artması ve ertelenmiş tüketimin de tesiriyle elektrik talebinde değerli bir artış kaydedildiğine dikkat çekiyor.
2021’in son çeyreği ve 2022 yılı boyunca Türkiye’nin de Avrupa ile bir arada artan elektrik fiyatlarından etkilendiğini vurgulayan çalışma, bu devirde artan elektrik fiyatlarına ek olarak Türk Lirasında yaşanan paha kaybının elektrik fiyatlarının enflasyon üzerindeki tesirini artırdığını belirtiyor.
PwC Türkiye Şirket Ortağı Engin İyikul raporla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“PwC Türkiye olarak, Türkiye elektrik piyasasının tarihi gelişimi, mevcut durumu ve geleceğe dair beklentilerini bu raporla aktarmak istedik. 2021 yılından itibaren açıklanan yeni yatırımlar ve düzenlemeler sayesinde güç dalı bedel zinciri yeni teknolojiler ve oyuncularla birlikte genişliyor. Son iki yılda lokal yatırımcılar tarafından Türkiye’de; batarya fabrikası yatırımlarının temelleri atıldı, birden fazla güneş paneli hücresi üretim tesisi yatırımı tamamlandı ya da başladı, hibrit güç santralleri devreye alındı ve depolamalı santral yatırımları açıklandı. Dikkat çeken bu yatırımlar, Türkiye’nin yenilenebilir güç potansiyelinden en üst düzeyde faydalanma amaçlarına takviye vererek Türkiye’nin güç bağımlılığını değerli derecede azaltacaktır.” dedi.
Araştırmada öne çıkan başlıklar
PwC’nin “Türkiye Elektrik Piyasasına Genel Bakış 2023” raporunda öne çıkan başlıklar şöyle sıralanıyor:
- Araştırma, piyasanın geç büyüme etabında olduğuna işaret ederken Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm taahhüdünün en net halde Mayıs 2022’de hazırlanan Ulusal Güç Planı’nda ortaya konduğuna dikkat çekiyor.
- Ulusal Güç Planı, 2053 Net Sıfır Emisyon vizyonunun gerçekleştirilebilirliğini sağlamak için 2035’e kadar karşılanması gereken gayeleri ortaya koyuyor.
- Türkiye’de yenilenebilir güç alanında Haziran 2023 prestiji ile %53 olan konseyi gücün hissesi, 2035 yılında %65 olarak iddia ediliyor. Güneş gücünün yenilenebilir konseyi güç içinde %53 ile en büyük hisseye sahip olacağı öngörülüyor.
- Bununla birlikte, Ulusal Güç Planı’ndaki dikkat çeken amaçlar ortasında termal güce bağlılığın azaltılması ve 2030 sonrası içinde elektrik üretiminde yenilenebilir güç hissesinin sürdürülebilir bir halde artması gayesi ön plana çıkıyor.
- 2035 yılında Türkiye’nin yıllık elektrik tüketiminin 500 TWs’i aşacağı ve sanayi ile hizmet kesimlerinin Türkiye yıllık elektrik tüketiminin %50’den fazlasını oluşturacağı varsayım ediliyor.
- Türkiye’de yenilenebilir kaynaklara dayalı konseyi gücü 250 MW’tan fazla olan 20 şirket bulunuyor. Bu şirketler yüklü olarak hidroelektrik santralleri işletirken, yalnızca rüzgar, güneş ve jeotermal güç santrallerine yatırım yapan büyük piyasa oyuncusu sayısının azlığı dikkat çekiyor.
- Avrupa’da şurası yenilenebilir güç kapasitesi 2011’den bu yana %6,6 artarak 2022’de 765 GW’a ulaşırken, Türkiye, aktüel bilgilerle Avrupa’nın en büyük beşinci yenilenebilir güç heyeti gücüne sahip. Türkiye, Avrupa’da son altı yılda yenilenebilir güç konseyi güç artışında üçüncü sırada yer alıyor. Hidroelektrik güç kapasitesi sıralamasında ise Avrupa’da Norveç’in akabinde ikinci sırada geliyor.
- Araştırmada derlenen datalar, son 10 yılda yenilenebilir güce odaklanılmasının Türkiye’yi başka ülkelerden ayrıştırdığını ve Türkiye’yi yenilenebilir güç kapasitesi bakımından dünyada 12. sıraya taşıdığını ortaya koyuyor.
- Raporda, geliştirilmiş depolama teknikleri, ithalat kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve doğal gaz şebekesindeki esnekliğin, tedarikçilerle yapılan müzakerelerde Türkiye’nin pozisyonunu güçlendirdiği de vurgulanıyor.
- Avrupa’nın hidrojen üretimi yatırımları konusundaki genişlemeci yaklaşımı ve Almanya’nın hidrojen projelerini finanse etme konusundaki motivasyonunun, Türkiye’nin esas AB ülkeleri için güçlü bir yeşil hidrojen tedarikçisi olarak ayrışmasını hızlandırabileceği de vurgulanıyor.
- Raporda, son iki yılda, Türkiye güç dalının güç piyasası bedel zincirinde farklı alanlara hitap eden çok sayıda birleşme ve satın alma faaliyetine sahne olduğuna dikkat çekiyor.
- Türkiye’de elektrikli araç pazarının büyümesine de yer veren araştırma, Türkiye’de binek araba satışları 2020 ve 2022 yılları ortasında nispeten sabit kalsa da elektrikli araçların toplam yıllık binek araba satışları içindeki hissesi birebir devirde istikrarlı bir biçimde %0,1’den %1,1’e yükseldiğine dikkat çekiyor.
- Araştırma, Türkiye elektrikli araç şarj pazarı ve bu alandaki esas oyuncular hakkında da bilgiler içeriyor. Araştırma, birçok güç, teknoloji ve otomotiv şirketinin batarya üretim tesislerine odaklanmaya başladığına ve tesis yatırımlarına sürat verdiklerini vurguluyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
