Kanser tanısı alan çiftlerde ilgi idaresi açısından en çok göz arkası edilen ve ötelenen hususlardan biri de cinsellik. Kanser tedavisi sürecinde cinselliğin yasak olmadığını, bilakis makul şartlar altında sürdürülmesinin ilgiyi desteklediğini ve tedaviyi olumlu etkilediğini söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Devam eden bir tedavi esnasında cinsel münasebet yasaklanmaz. Münasebetiyle eşler istediği sürece, cinsel münasebete girmelerinde bir sakınca yok” açıklamasında bulundu.
Cinselliğin her yetişkinin hayatında kıymetli rol oynadığını ve çift ilgisinin vazgeçilmez temellerinden biri olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Kuşkusuz insanın hastalık tanısı almış partneri için endişelenmesi kadar doğal bir durum yok lakin cinsellik, hekiminiz tarafından özellikle uygun görülmeyen durumlar haricinde kemoterapi, radyoterapi ve hormonterapi tedavilerine ziyan vermez” tabirlerini kullandı.
Kanser tedavisinde cinselliğin ziyanı yok faydası var
“Keyfimiz yerindeyse, ilgimizde her şey yolundaysa ve sağlıklıysak libidomuz yükselir ve cinsel olarak faal olmayı, sevdiğimize fizikî olarak yakınlaşmayı isteriz” diyen Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Bazı durumlarda ise; örneğin doğum yapıldığında, makûs bir haber alındığında, çok yorgun ve gerilimli anlarda yahut hasta olunduğunda tam zıddı cinsellikten uzaklaşılabilir ki bu da çok doğaldır. Bu noktada unutulmaması gereken cinselliğin de temel ve utanılmaması gereken bir muhtaçlık olduğudur. Yalnızca, hastaya enfeksiyon bulaşmaması açısından prezervatifle korunmaya çok dikkat edilmeli. Kemoterapi sonrası menopoz durumunda da cinsel ilgi sürdürülebilir. Teşhis sonrası bağda değişen roller, kaygı ve sorumluluklar nedeniyle hastanın dayanak ve yakınlık muhtaçlığı da artar. Cinsel gücü düşmüş olan eşlerden her ikisinin de bilhassa teşhis almış olan eşin yakınlık, şefkat, anlaşılma ve desteklenme muhtaçlığı daha fazla olabilir” dedi.
Güçlü bir bağa sahip olan çiftler bu güçlü süreci daha kolay atlatıyor
Genellikle pamuk ipliğine bağlı sıhhatsiz ilgilerin bu kuvvetli periyotta yeterlice bozulabildiğini söyleyen Karabulut Hızlan, “Kişinin partnerinin kanser tanısı alması elbette en az kendisinin kanser olması kadar travmatik bir durum. Kişi hem sakinliğini muhafaza hem de sevdiği kişiyi destekleme konusunda zorlanabilir. İlişkideki kimi problemler yok sayılmaya çalışılır lakin bu esnada münasebet daha da karmaşık hale gelebilir. Sağlıklı münasebetler ise güçlü dayanak ve irtibat sayesinde yara almaz, hatta bu süreçten daha da güçlenerek çıkar. Sorun çözme maharetleri ve duygusal alandaki açık irtibatları sayesinde süreci atlatıp yollarına devam ederler” ikazlarında bulundu.
Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, kanser tedavisi gören çiftlere 5 tavsiyede bulundu:
- Anlaşılmak için bağlantısı güçlü tutun: Yapılan araştırmalar, hastalık tanısı almış şahısların en çok eşleri tarafından “anlaşılmak” istendiği tarafında bulgular veriyor. Bağlantınızı güçlü tutun, empatiye değer verin. Bu sayede sorun çözme hüneriniz de güçlenecek ve tedavi sürecinde bağınızı daha sağlıklı yürütmeyi başaracaksınız. Unutmayın; sağlıklı bir bağlantıya sahip çiftler, partnerlerinin muhtaçlıklarının ve önceliklerinin ne olduğunu anlar, birbirleriyle empati kurabilirler.
- Yanlış telaffuzlara kulak asmayın: Sağlıklı bir ilgide cinsellik vardır, hastalığa karşın vardır. Yalnızca sıklığı azalabilir, artabilir. Ancak asla cinsel hayat bitmez. “Yaşadığına şükret” üzere telaffuzlara asla kulak asmayın.
- Cinselliği hayatınızın her alanında besleyin: Cinsellik yalnızca cinsel bir birleşmeden ibaret değildir. Her türlü cilt teması, fizikî yakınlık, erotik sohbetler, mesajlaşmalar, şefkatli öpücükler yahut sarılmalar da cinsellik kapsamına girer. Şunu unutmayın ki partnerinizle cinsel hayatınız yatak odanızla hudutlu kalmaz, hayatın her alanında her vakit besleyebileceğiniz bir durumdur.
- Çocuklarınıza dürüst olun: Unutmayın, çocuklar çift alakasının kurtarıcıları yahut ilgiye katlanma sebebi olmamalı. Kelam konusu teşhis onların da hayatında birtakım değişiklikler yaratır. Yanlışsız ve kâfi bilgiyi dürüstçe onlarla paylaşın.
- Hayatınızı ertelemeyin: Tedavi bitene kadar olağan hayatı ertelemeyin. Tedaviye karşın sohbet etmek, şakalaşmak, gezmek, tatile gitmek, romantizm mümkün. Bunları hayatınızdan süreksiz müddetliğine de olsa çıkarmayın. Sizi tanımlayan şey “hastalık tanısı” olmamalı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
