İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri düzenliyor. Bu kapsamda Yozgat Meydanı’nda da bugün miting düzenlendi.
Burada CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar tarafından İmamoğlu’nun mesajı okundu. Traktörle protesto eden çiftçilerden olan Abdullah Ceylan konuştu. Daha sonra CHP lideri Özgür Özel söz aldı.
CHP lideri Özgür Özel söz aldı ve iktidarın Yozgat’a ses vermeyeceğini düşündüğünü söyledi ve “Yozgat’taki AK Partililere pek kızmış ‘bu ne, bu kadar meydan mı olur demiş? Kızma, dolduramadıkları yeri biz doldurduk” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Yozgat tarihinin en kalabalık mitinglerinden biriyle Yozgat’tayız.
Yozgat’ın bütün ülkeyi ayağa kaldıran, kornalarına basınca 81 vilayetten duyulan çiftçileri yola çıktılar diye önce önüne jandarmayı koydular, milletin evladını milletin çiftçisinin karşısına diktiler. Çiftçilere o traktörler trafik güvenliğini tehlikeye atıyor diye ceza tebligatı postaladılar. Biz bunu görünce içimiz sızladı. Biz sahiplenmek istiyoruz dedik ve ‘çiftçilere ulaşalım cezalarını ben üstleneceğim’ dedim.
Ardından Silivri Cezaevi’ne ziyarete gittim. Ekrem Başkan ile aramızda tartışma çıktı. Dedi ki ‘Traktörler bana destek için çıktı, ben ödeyecektim televizyonda genel başkan ödeyecek diyor.’ Ben de ‘kardeş payı yapacağız, yarısı benden yarısı senden’ dedim.
‘Köylüleri karınca gibi görüp ezmeye kalkıyor’
Birileri oy alınca iyi, çiftçi faize itiraz edince, gübrenin yüksekliğinden yakınınca bir anda çiftçinin karşısına dikiliyorlar. Birileri yukarıdan kibirle bakıyor. Yozgatlı köylüleri karınca gibi görüp ezmeye kalkıyor.
Uyarıyorum iktidarı karınca gibi çalışkan çiftçileri sana ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var o da CHP’dir.
Yozgat 1950’de Demokrat Parti’ye büyük bir destek vermiş birkaç dönem sonra CHP’ye seçimler kazandırmıştır. Yozgat kim iyi yönetiyorsa destek vermiş, kim kötü yönetiyorsa cezayı kesmiştir. Demorkasilerde efendi Saray’da oturan değil onu Saray’a çıkaran Yozgatlıların kendisiymiş.
‘Bozkırın ortasında hala bir megakent göremiyoruz’
2011 yılında bu meydanda Sayın Erdoğan Yozgat’ı bir dünya kenti yapmanın, megakent yapmanın, Yozgat’a çağ atlatmanın sözünü verdi. 14 yıl geçti biz bozkırın ortasında hala bir megakent göremiyoruz.
Yozgat’ı yediler, bitirdiler. Yozgat’ı tükettiler. Yozgat’ı geride bıraktılar, Yozgat da onları geride bırakıyor. Yozgat’ın kaderini hep birlikte değiştireceğiz.
Biz bu toplantıyı Samsun’dan sonra partinin kalelerinden birinde ya da Trabzon’da Ekrem Başkan’ın kentinde yapabilirdik ama bu sandığa en fazla sahip çıkan ve bugün zulmedeni, sandığa darbe yapanı, ülkenin başına cunta getireni ve o cuntanın başına geçeni bu Yozgat son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 75 oyla desteklemişken bugün ses yükseltiyorsa doğru meydan bu meydandır Erdoğan.
Bir ay önce 19 Mart günü, bir sivil darbe girişimi yaşadık. Bu darbe için okyanus ötesinden, ABD’den, Trump’tan izin aldılar, icazet aldılar.
‘Sen geçmişin mağdurusun’
Daha önce Ekrem Başkan’ın İstanbul’un helal oylarıyla kazandığı seçimin mazbatasını bir iftar sofrasında iptal etmişlerdi. Ekrem Başkan’ımız 806 bin oy farkla İstanbul’u yeniden kazanmıştı. Bu hazımsızlığı yapanlar yine Ramazan gününde ben Ankara’da şehit ailelerimizle iftardeyken, Ekrem Başkan iftar sofrasındayken diplomasını iptal ettirdiler.
Aynı gecenin sahurunda binlerce polis otomobiliyle yolları kesip Ekrem Başkan’ın evine gidip Vatan Emniyet’e götürdüler. Sayın Erdoğan’a bir kez daha hatırlatıyorum; sen de İBB Başkanı iken çeşit çeşit suçlarla yargılandın. Ne ihaleye fesat karıştırma kaldı ne terör örgütlerine destek. Biz o günlerde yapılanları yanlış buluyorken kendisine teker teker yaptıran Erdoğan’a sesleniyorum.
Sen onlarca kez yargılandın. Şafak vakti kapını sarıp da çocuklarının eşinin önünden alıp da emniyete götürdüler mi. Kimse seni görevinin başından Yargıtay’dan onana kadar görevini ellemedi. O gün bile miting yapıp davulla zurnayla uğurlandın. 3 ay yatıp çıktın, partini kurdun.
Sana yapılanların bin katını yapıyorsun.
Sen geçmişin mağdurusun, bugünün zalimisin Erdoğan.
Erdoğan’a sesleniyorum; gözünün içine baka baka söylüyorum. Bu yaptığın yiğitlik, mertlik değildir. Bu yaptığın korkaklıktır.
‘İşçi dostu, emekli dostu olduğumuz doğrudur’
AK Parti’nin içinde de bu tutuklamanın partiyi erittiğini, milletin takdirini değil tepkisini topladığını, ekonomiyi de bozduğunu, Türkiye’yi de çok daha kötü günlere götüreceğini söyleyen aklı selim insanlar var. Ümit ederim onların aklı egemen olur. Bugün yapılanlar Türkiye’yi bir felakete götürmekle karşı karşıyadır.
Milletin vicdanı bu yapılanlara razı gelmemiştir, gelmeyecektir.
Şimdi karşımızda başarısız darbe girişiminin geriye bıraktığı bir cunta vardır.
Huzurumuzu kaçırmaya çalışan bu anlayışa karşı en sert cevabı vermeliyiz.
Sizin düzeninizde iktidardan gitmemek için her şeyi göze almak varsa o düzenin tekerine vallahi de billahi de çomak sokacağız.
İşçi dostu, emekli dostu olduğumuz doğrudur. Çiftçiyi milletin efendisi gördüğümüz doğrudur. Ancak bu iktidar gibi hukuku ayaklar altına almayıp baş tacı edeceğimiz için, Türkiye’yi gerçek bir demokrasiyle buluşturacağımız için kaçan sermaye de gelecek, gelmeyen yatırımlar da gelecek.
CHP iktidarında sermaye daha çok kazanacak ancak bugünden farkı adaletli bir vergi sistemiyle kazanılan para bölüşülecek işçinin de patronun da yüzü gülecek.
Hukukun üstün olduğu dünya ülkelerinde yoksul işçi yoktur.
Yoksulluk sınırının altında asgari ücret yoktur. Yoksulluk sınırı 70 bin lira.
Yakılan toplam rezerv 50 milyar dolardır. Borsaya 31 buçuk milyar değer kaybettirdiler.
Bu operasyonla her birimizin cebinden 24 bin lira çaldılar.
‘İstanbul’a hançer vurdurmayacağız’
Ekrem Başkan’ın içeride olmasından istifadeyle bir kez daha Katarlılara verdiği sözü tutmak için seçimden önce sorulduğunda! Kanal İstanbul gibi bir şeyimiz yok’ diyen yani İstanbullunın kanal istemediğini billip yalan söyleyenler hızla Kanal İstanbul projesine giriştiler.
İstanbul’un su içtiği Sazlıdere’yi su kaynağı olmaktan çıkarttılar. Çevresini imara açtılar, onlarca mütteahhit firmayı davet edip 24 bin konutun inşaatına telaşla başladılar. İstanbul’u kazanırken Ekrem Başkan ‘Ya kanal ya İstanbul’ demişti.
İstanbul’un muhafızı şu anda Silivri’de yatsa da İstanbul’a sahip çıkmaya devam ediyor.
Biz de Ekrem Başkan ile birlikte diyoruz ki ‘İstanbullunun istemediği o kanalı yaptırmayacağız, İstanbul’a hançer vurdurmayacağız.’
‘Köylü milletin efendisidir’
Bu ülkenin tüm renkleri bu ülkenin gücüdür. Biz birbirini seven, birbirine güvenen, inanan insanlar olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni bir kez daha ayağa kaldıracağız. Size söz veriyorum; biz haklıyız, biz başaracağız, hep birlikte kazanacağız.
Silivri’de yatan tüm arkadaşlarımıza ve Türkiye’deki tüm siyasi tutsaklara selam olsun.
Son cumhurbaşkanı gibi sıkışınca ‘ananı da al git’ diyenlerden değil, ilk cumhurbaşkanı gibi ‘köylü milletin efendisidir’ diyenlerdeniz.”
