Günümüzde toplumsal medyanın da tesiriyle oluşan ‘güzellik algısı’ estetik ameliyatlarına olan talebi artırıyor. Ülkemizde en sık yapılan estetik ameliyatlarında burun estetiği, bir başka ismiyle Rinoplasti birinci sırada yer alıyor. Acıbadem International Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Dr. Mithat Ulay, Rinoplasti ameliyatının burnun dış imajına olan tesirinin yanı sıra nefes alma sıkıntısına da tahlil sağladığına dikkat çekerek, “Günümüzde kişinin yüzüne, cildine ve kemik yapısına uygun olan ve estetik süreç yapıldığı anlaşılmayan sonuçlar elde edilebiliyor. Ameliyatlarda hastaların beklentileri de dikkate alınarak en doğal ve işlevlerini yapan bir burun oluşturulabiliyor. Münasebetiyle hastaların Rinoplasti ile ilgili tasaları varsa bunu tabipleriyle paylaşmaları kıymet taşıyor” diyor. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Dr. Mithat Ulay, burun estetiği ameliyatı hakkında toplumda yanlışsız sanılan kusurlu bilgileri anlattı; değerli tekliflerde bulundu!
Burun ameliyatı şiddetli ağrı yapar. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Ameliyat sonrasında oluşan şişlik ve morluklar nedeniyle burun estetiği ameliyatının şiddetli ağrıya sebep olduğu düşünülüyor. Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, son yıllarda medikal ve teknolojik gelişmeler sayesinde Rinoplasti ameliyatından sonra önemli bir ağrı sorunu yaşanmıyor. Dr. Mithat Ulay, “Ağrı, büsbütün kişinin ağrı eşiğine bağlı bir histir. Birinci günlerde yaşanabilen sızlama üslubundaki ağrılar kolay ağrı kesici ilaçlarla kolaylıkla denetim altına alınabiliyor” diyor.
Ödem ve morarma uzun müddet geçmez. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Burun estetiği ameliyatlarında, gerekli durumlarda kemiğe müdahale yapılıyor. Süreç sonrasında burunda ödem ile gözaltlarında morarma ve şişlik oluşabiliyor. Bu problemler kişinin cilt dokusuna bağlı olarak çoğunlukla birinci 1-2 haftada azalıyor. Güzelleşme sürecini hızlandırmak için özel bir diyet, morluk giderici krem, yüze sistemli olarak uygulanan buz kompresi ve vitamin desteği tavsiye ediliyor.
Ameliyat sonrasında burun ucu vakitle düşer. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Aslında kişi ameliyat olsa da olmasa da vakitle yer çekimi nedeniyle burnun ucu doğal olarak düşmeye başlıyor. Dr. Mithat Ulay, “Ameliyatta burnun çatısı dediğimiz kıkırdak ve kemik dokusu çok alınırsa vakitle burun ucu düşer. Birinci 3-4 haftada ödemden ötürü anlaşılmasa da ödem kaybolunca, yetersiz kıkırdak ve kemik dokusu nedeniyle burun ucunun düştüğü fark ediliyor” diyor.
Tamponu çıkarmak çok acılı bir süreçtir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Burun estetiği yaptırmak isteyen şahısları en çok korkutan şey, burun içine yerleştirilen tamponlar oluyor. Evvelce yağlı ve gazlı bezlerin burundan çıkarılması acı duyulan bir süreçti. Son yıllarda ise burun anatomisine uygun olarak geliştirilen ve nefes alınmasını mümkün kılan silikon tamponlar kullanılıyor. Bu tamponlar burnun içinde yaklaşık yedi gün kalıyor ve acıya yol açmadan çarçabuk çıkarılabiliyorlar.
Ameliyat sonrasında burun doğal durmaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahisi Uzmanı Dr. Mithat Ulay, en düzgün estetik ameliyatının dışarıdan fark edilmeyecek halde gerçekleştirilen ameliyat olduğuna işaret ederek, “Burun yüzümüzün ortasında yer alan bir organımız. Bu nedenle görünümünün doğal olması gerekiyor. Değerli olan, yüze ve cilde uygun bir burun yapılmasıdır” diyor.
Nefes alma sorunu yaşanır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Burunda kemik ve kıkırdak eğriliği ile burun eti, nefes alma sorununun esas nedenini oluşturuyor. Hasebiyle Rinoplasti ameliyatı yalnızca estetik hedefli yapılmıyor; deviasyon üzere problemlerin düzelmesine ve burun işlevlerinin sağlıklı bir halde çalışmasına da imkan sağlıyor. Ameliyatın akabinde burunda oluşan şişlik sonucu yaşanan nefes alma sorunu ise 1-2 hafta sonra azalıyor. Burundaki sorunlar giderildiği için hasta ameliyat sonrasında eskisinden çok daha rahat nefes alabiliyor. Tam düzgünleşme ise bir yıl sürüyor.
Burun estetiği ileri yaşlarda yapılamaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Burun estetiği ameliyatı, tıbbi olarak gerekli olması halinde ileri yaşlarda da yapılabiliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
