Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin İsrail’e verdiği desteğin demokrasiyle alakası olmadığının altını çizerek “Demokrasinin en geniş anlamda yaşadığı Amerika, şu anda bu tavırlarıyla maalesef terörist İsrail’in yanında yer almıştır, almaktadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’da faaliyet gösteren Narasi TV’ye özel röportaj verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, röportajında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun son zamanlarda ilerlettiği ortaklık hakkında, “Trump’ın Netanyahu denilen katille böyle bir anlaşma yapması ve bu tür meydan okumalarını dünya barışı için çok büyük bir tehdit olarak görüyorum. Şu anda Gazze’yi kimse Filistinlilerin elinden, Gazzelilerin elinden alamaz. Böyle bir şeye cüret etmek her şeyden önce dünya barışı için çok farklı bir tehdittir. Böyle bir tehdide de ‘evet’ demek dünya barışı noktasından bir siyasetçi olarak beni ciddi manada üzmüştür, düşündürmektedir. Trump’ın geçen dönemki davranışı ile şu andaki bu tür açıklamalarını dünyadaki birçok ülkeye yönelik meydan okumalarını doğru bulmuyorum. Bunları iyi bir gelişme olarak görmüyorum. Temenni ederim ki, kısa zamanda bu yanlışlardan dönülür, ABD gibi bir dünya devi bu yanlışlardan süratle döner ve buna göre de dünya barışı kendine bir çıkış yolunu yakalamış olur” ifadelerini kullandı.
ABD’nin dünya barışından yana olması gerekir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trump’ın önerisi ilgi görürse Türkiye, ABD’nin çabalarına karşı bir adım atacak mı?” sorusuna, “Tabii böyle bir teklifin kabul görmesi her şeyden önce bizim açımızdan asla kabul görmez. Bizim açımızdan biz buna ‘evet’ diyemeyiz. İslam dünyasının buna ‘evet’ demesi kesinlikle mümkün değildir. Bizler de İslam İşbirliği Teşkilatı olarak buna karşı tavrımızı alacağız. Türkiye, Endonezya, Pakistan… Eli bağlı duramayız. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki ne kadar ülke varsa, hep beraber tavrımızı ortaya çok açık, net koyarız. Her şeyden önce dünya barışına destek vermek gerekiyorsa bunun birinci derecede sorumlusu ABD’dir. Dünya barışına bir destek vermek gerekiyorsa bunun birinci derecede sorumlusu, ABD’dir. ABD gibi bir ülkenin dünya barışından yana olması gerekir. Türkiye olarak 85 milyon nüfusumuzla dünya barışından yana olduğumuzu hep söyledik, söylüyoruz ve söyleyeceğiz. Endonezya, Pakistan ve Malezya aynı konumda ve bizler bunun için çaba sarf ediyoruz, çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz” yanıtını verdi.
“İsrail demokratik bir rejim değil”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam İşbirliği Teşkilatı olarak her şeyden önce başta Suriye olmak üzere bütün buralar yakıp yıkıldı. Öbür tarafta bakıyorsunuz, Filistin yakıp yıkıldı. Hastaneler, okullar yerle yeksan oldu. Bunları biz insanlık dışı bir yaklaşım olarak görüyoruz. İnsanlık dışı bir eylem olarak görüyoruz.” diye konuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu “gangster” olarak nitelendiren Erdoğan, Netanyahu’nun hem kendi ülkesindeki yargı makamlarından hem de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kararlarından kaçtığını belirtti.
ABD’nin buna meydan okumasının uluslararası yargıya karşı bir duruş ve direniş olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bunları tasvip etmek mümkün değil. Biz adaletten yanayız. Hele hele uluslararası bir yargının verdiği karara da saygı duyulmasının gerektiğini ısrarla söylüyoruz, söyleyeceğiz.” dedi.
“Şu anda İsrail demokratik rejimdir diyebilir miyiz?” ifadesini kullanan Erdoğan, “Tamamen otoriter, totaliter, adeta elindeki silahlarla, bombalarla mazlum, mağdur olan ülkeleri tehdit eder hale gelmiştir.” diye konuştu.
ABD’nin İsrail’e verdiği desteğin de demokrasiyle alakası olmadığının altını çizen Erdoğan, “Demokrasinin en geniş anlamda yaşadığı Amerika, şu anda bu tavırlarıyla maalesef terörist İsrail’in yanında yer almıştır, almaktadır. O da oradan aldığı destekle mazlum, mağdur Filistin’i her an tehdit etmekte.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında fosfor bombaları kullandığını, 51 binden fazla Filistinli sivilin İsrail’in saldırılarında yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Bütün bu ölüm vakalarının karşısında demokrasi hala yaşıyor diyebilir miyiz? Demokrasi büyük bir tehdit altında ve yok olmaya devam etmektedir.” ifadesini kullandı.
