İş dünyası temsilcileri, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda yaptığı tarihi konuşmayı ve sürece etkilerini değerlendirdi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yaptığı yazılı açıklamada, ortaya konan siyasi irade ve kararlılıkla Türkiye’nin 47 yıllık terör belasından kurtulma aşamasında olduğunu belirterek, “Terörsüz Türkiye” için çıkılan yolda 11 Temmuz itibarıyla yeni sayfa açıldığını bildirdi.
Olpak, “Dün, sembolik gibi görünen ama son derece önemli adımla silahların terör örgütü tarafından yakılmasıyla daha somut hale gelmeye başlayan ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bugün verilen tarihi mesajları, iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyor, ülkemizin ve insanımızın geleceğinin nasıl bir dönüm noktasında olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık yarım asırdır uğraştıkları terör belasının, kaybedilen ve telafisi asla mümkün olmayan binlerce can kaybına ve oluşturduğu tarifsiz acılara sebep olduğunu vurgulayan Olpak, şunları kaydetti:
“Bunun yanında ekonomik olarak da çok ciddi maliyetlere neden oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği 2 trilyon dolarlık faturayı hep birlikte ödemek ve daha kolay elde edebileceğimiz refahımızı ertelemek zorunda kaldık. Bugün, Türkiye’nin güvenliği, milletimizin huzuru ve refahı adına çok kritik süreçlerden geçiyoruz. DEİK olarak ekonomik anlamda da ülkemizin önünü açacak bu tarihi gelişmelerin, bölge ülkeleri ve dünyayla kurduğumuz ticari diplomasimizi çok daha güçlendireceğinin ve olumlu sonuçlarından milletimizin tümünün faydalanacağının farkındayız.
Kapısı aralanan ve sonuna kadar gidileceğine inandığımız bu yeni dönem, içerideki birliğini sağlamış Türkiye’miz için daha fazla yatırım ve daha fazla üretim ve istihdam, daha güzel günler ve gelecek anlamına geliyor. Ve biz de iş dünyası olarak ihtiyaç duyduğumuz güven ortamının tesisiyle ülkemizin bölgesel ve küresel gücünü daha da artırması için daha fazla gayret göstermeye devam edeceğiz.”
Nail Olpak, bu süreçte kahraman şehit ve gazileri asla unutmayacaklarının altını çizerek, onların bıraktığı emaneti hem siyasi hem de ekonomik anlamda gelecek nesillere bırakmak için var güçleriyle daha çok çalışacaklarını aktardı.
“Sahip olduklarımızı büyütmek, güçlü adımlarla yeni başarılar elde etmek artık çok daha mümkün.” görüşünü paylaşan Olpak, “İş dünyası olarak biz de ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde üzerimize düşen sorumlulukları biliyoruz. Bu farkındalıkla hem atılan hem de atılacak adımların hayırlara vesile olmasını diliyor, daha büyük ve daha güçlü Türkiye’nin heyecanı ve gururunu yaşıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Oluşacak güven atmosferi bölge ülkeleri için büyük fırsat sunan ‘Kalkınma Yolu’na da katkı sunacak”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe ise Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir terör nedeniyle büyük acılar çektiğini, aradan geçen zaman diliminde asker, polis, sivil, binlerce insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“Öncelikle şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve uzun ömür diliyorum.” ifadesini kullanan Gültepe, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Terörsüz Türkiye hedefiyle başlatılan süreç çerçevesinde ilk günden bu yana atılan adımlar sonrası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü mesajlarını ülkemiz için tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor, milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Terörün Türkiye gündeminden çıkarılmasıyla güven ve istikrar ortamının sadece ülkemiz değil, bölgedeki komşularımızla yeni atılım rüzgarına imkan sağlayacağına olan inancımızı yineliyorum. Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretimiz sırasında edindiğimiz izlenimler ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda, oluşacak güven atmosferi bölge ülkeleri için büyük fırsat sunan ‘Kalkınma Yolu’na da katkı sunarak yeni işbirliklerine kapı aralayacaktır.”
Gültepe, barış ve huzur iklimiyle şekillenen yeni dönemde kaynakların üretime ve yatırıma dönüştürülmesi halinde toplumsal refahın hızla üst seviyeye taşınacağına ve Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefine daha hızlı ulaşılacağına olan inancını dile getirdi.
“Bu süreçte üzerimize düşen her sorumluluğu bundan sonra da eksiksiz ifa edeceğiz”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de terör örgütü PKK’nın silah teslim sürecinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü tarihi mesajlarını, iş dünyası olarak Türkiye’nin geleceği için dönüm noktası gördüklerini aktardı.
Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni dönemde Musul ve Kerkük’ten İstanbul’a, Şam’dan Ankara’ya, Halep’ten İzmir’e oluşturulan güçlü bağlar, hem Türkiye hem bölge ekonomisine yüz milyarlarca dolarlık üretim ve yatırım gücü katacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamasıyla Çin Seddi’nden Adriyatik’e kadar uzanan binlerce yıllık Türk tarihi yeni vizyona kavuştu. Bu gelişme sadece siyasette değil, ekonomide de ülkemizin önünü açacak, iç cephesini tahkim edecektir. Türkiye’nin bölgesel ve küresel ekonomik güç olarak öne çıkmasını ve tüm ağırlığının hissedilmesini sağlayacaktır.
Bugünden itibaren Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Lazıyla Türkiye’nin benzersiz insan ve girişimci kaynağı, barışın gölgesinde yeni ekonomik başarılar inşa etmekte buluşacaktır. İş dünyası olarak ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde üzerimize düşen her sorumluluğu, bugüne kadar yerine getirdiğimiz gibi bundan sonra da eksiksiz ifa edeceğiz. Kahraman şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarına halel getirmeden, emanetlerine sahip çıkarak, vatanını üretimle koruyacak ve büyütecek gençlerimizle büyük Türkiye’yi inşa edeceğiz.”
“Çok önemli bir sürecin başlangıcına tanıklık ediyoruz”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda kritik bir eşik olan PKK’nın silahları teslim sürecinin başlamasının, Türkiye ve bölge için çok boyutlu ve derin etkileri olacak tarihi bir adım niteliği taşıdığına dikkati çekti.
Bahçıvan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hep birlikte diyalog köprülerinin inşa edilerek toplumsal kutuplaşmanın bitirilmesi noktasında ülkemizin istikrarı, huzuru, milli birliğimizin ve beraberliğimizin güçlenmesinin yanı sıra psikolojik ve sosyal travmaları geride bırakmamızı temin edecek çok önemli bir sürecin başlangıcına tanıklık ediyoruz.
Toplumsal güven ortamının, huzurun ve barışın tam anlamıyla tesis edilmesi noktasında büyük umutlar barındıran bu yeni iklimi, aynı zamanda gerek yerli gerekse uluslararası yatırımlar açısından Türkiye’yi daha cazip hale getirerek, eğitimden sağlığa, enerjiden savunmaya, tarımdan turizme her alanda kapsayıcı kalkınma dönemine zemin teşkil edecek olması açısından çok önemli buluyorum. Yeni sürecin aynı zamanda bölgesel istikrar, ticaret ve ekonomik işbirliğinin önündeki engelleri kaldırarak, Orta Doğu’da daha entegre bir ekonomik yapının inşasını sağlama noktasında güçlü adım olmasını da ayrıca değerli buluyorum.”
İSO Başkanı Bahçıvan, barış ve istikrar yolunda sürece iradesiyle emek veren ve katkı sunan tüm taraflara teşekkür etti.
“Güvenli limanlara kazanan Türkiye olacak”
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, “Terörsüz Türkiye” yolunda atılan adımları takdirle karşıladıklarını belirterek, bu adımlar sayesinde Türkiye’nin çok daha güvenli liman haline geleceğini ve güvenli limanlarda yarınların daha da güçlü ve büyük Türkiye’sinin inşa edileceğini aktardı.
Kazananın Türkiye olacağını vurgulayan Aydın, ayrıca Türkiye’nin bu tarihi başarısının bölgeye huzur ve barış getirerek bölgenin ticaretine, ekonomisine çok ciddi katkıları olacağını bildirdi.
Aydın, yıllardır Türkiye’nin canlarıyla, ekonomisiyle, istikrarıyla adeta kanını emen terör belasıyla yaşamak zorunda kaldığını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“Nice kahraman şehitlerimiz oldu. Bu bela her daim üzerimizde bir karabulut gibi dolaşıyordu. Hamdolsun son yıllarda yerli ve milli savunma sanayimizdeki hamleler ve istikrarlı yönetim sayesinde teröre geçit vermedik. Gelinen noktada Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin güçlü iradeleriyle bugün bölücü örgütün silahlarını yaktığını çok şükür görmekteyiz. İş dünyası olarak ülkemiz adına bu tablodan son derece memnuniyet duymaktayız. 47 yıl sonra gelen bu müjde için iş dünyası adına şükranlarımızı sunuyoruz. Terörsüz Türkiye ortamında kaynaklarımız daha verimli kullanılacak.
Bu ortamda altyapı, enerji, turizm, tarım ve imalat sanayisine yönelik uzun vadeli yatırımlarda artış göreceğiz. Yabancı sermayenin Türkiye’ye bakış açısı değişecek. Bu noktada ayrılan bütçe eğitim, sağlık, teknoloji gibi verimlilik artırıcı alanlara daha da çok yönlendirilebilecek. Bu ortam ayrıca sosyal barışa katkı sağlayacak. İş gücü hareketliliğini artıracak ve bölgeler arası eğitim, üretim ve istihdam dengesizliklerinin giderilmesine katkı sağlayacak. Yatırım ortamındaki iyileşme, uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme oranlarını da yukarı çekecektir. Neresinden bakarsanız bakın huzur ve güven ortamında kazanan Türkiye olacaktır.”
Güvenli limanlarda kazananın Türkiye olacağına işaret eden Aydın, terörsüz ortamda baskıların son bulmasıyla bölgenin adeta yeniden ihya olacağını aktardı.
Aydın, “Bu, aynı zamanda bölge ülkelerinin ve halklarının da daha müreffeh olacağı anlamına gelmektedir. Buradaki siyasi başarı, iktisadi başarıyı da beraberinde getirecektir. Bölge ülkeleri arasında yatırım ve işbirlikleri daha da çok artacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
“Kalkınma sürecinin hız kazanacağına inanıyoruz”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, toplumsal huzur ve güven ortamının pekişmesiyle, Türkiye’de ve bu coğrafyada yatırım, üretim ve istihdamı esas alan güçlü bir kalkınma sürecinin hız kazanacağına inandıklarını bildirdi.
PKK’nın silah bırakma ve örgütsel yapısını feshetme kararının, güvenliğin yanı sıra ekonomik kalkınma açısından da kritik bir eşik olduğuna işaret eden Baran, Malazgirt ruhunun yeniden diriltilmesinin, bin yıldır bu topraklarda kardeşçe yaşamış Türk ve Kürt halklarının ortak kaderini, bir kez daha barış ve birlik zemininde buluşturacağını vurguladı.
Baran; silahların susması, terörün sona ermesi ve artık konuşarak, müzakere ederek sorunların çözülmesi çağrısının, milletin tamamının arzu ettiği güçlü bir gelecek vizyonunun temelini oluşturduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu iradenin, TBMM çatısı altında bir komisyon marifetiyle kurumsallaştırılacak olması, sürecin siyasal meşruiyet ve toplumsal temsille güçlendirilmesini sağlayacak. Bu yaklaşım, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de güven içinde yaşatacak bir kardeşlik ikliminin teminatıdır. Toplumsal huzur ve güven ortamının pekişmesiyle, ülkemizde ve coğrafyamızda yatırım, üretim ve istihdamı esas alan güçlü bir kalkınma sürecinin hız kazanacağına inanıyoruz. Bizler iş dünyası olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz, kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatırasını her zaman yaşatarak, bu vatanı emekle, alın teriyle büyütecek gençlerimizle birlikte daha güçlü bir Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.”
“İş dünyası olarak bu sürecin her aşamasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Yıldırım ise terörün sona ermesinin ve barış ortamının kalıcı hale gelmesinin sadece siyasi hedef değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik kalkınması ve sosyal gelişimi için de hayati zorunluluk olduğunu kaydetti.
Terör örgütü PKK’nın silah bırakması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının Türkiye ekonomisi için devasa potansiyelin başlangıcı olacağını belirten Yıldırım, şu görüşleri paylaştı:
“Yıllardır süregelen çatışma ortamı, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yatırımları engellemiş, istihdam olanaklarını kısıtlamış ve bölge ekonomisini adeta felç etmiştir. Silahların susmasıyla birlikte güvenlik endişelerinin ortadan kalkması, yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip ortam yaratacaktır. Bölgenin doğal kaynakları, genç nüfusu ve stratejik konumu, yeni fabrikaların, işletmelerin ve altyapı projelerinin hayata geçirilmesi için büyük fırsat sunacaktır. Bununla birlikte Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla eşsiz turizm potansiyeli güvenli ortamda tam anlamıyla değerlendirilebilecek, bölgeye gelen turist sayısı artacak ve turizmden elde edilen gelirler katlanacaktır. Tarım ve hayvancılığın merkezi olan bölgede terör nedeniyle ekilemeyen, işlenemeyen araziler tekrar üretime kazandırılabilecek, göçe zorlanan çiftçiler topraklarına geri dönebilecektir. Bu durum hem gıda güvenliğimize katkı sağlayacak hem de kırsal kalkınmayı hızlandıracaktır.”
Bölgede ulaştırma, enerji ve iletişim altyapısının geliştirilmesinin terör nedeniyle sekteye uğradığını vurgulayan Yıldırım, bu projelerin de hız kazanacağını, bölgenin diğer bölgelerle entegrasyonunun güçleneceğini ve ticaret hacminin artacağını bildirdi.
Yıldırım, “Sonuç olarak terör örgütü PKK’nın silah bırakması, Türkiye’nin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal olarak da şaha kalkması için eşsiz fırsattır. İş dünyası olarak bu sürecin her aşamasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yatırımlarımızla, istihdam yaratma çabalarımızla ve sosyal sorumluluk projelerimizle, barışın ve kalkınmanın mimarları arasında yer almak en büyük arzumuzdur. Bu vesileyle ülkemizin geleceği için bu kritik adımın bir an önce atılmasını ve kalıcı barış ortamının sağlanmasını temenni ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
