İzmir’in tarım ıslahatı yem takviyeleriyle büyüyor
3 yılda 45 bin ton yem bitkisi tohumu
İzmirli üreticinin doğduğu yerde doyması için küçükbaş dayanağından süt alımına kadar çiftçiyi her alanda destekleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, iklim krizine karşı dirençli ve verimliliği artıran yem bitkisi tohumu da dağıtıyor. 2020’den beri süren proje kapsamında, 6 ilçede toplam 45 ton yem bitkisi tohumu hibe edilerek çiftçinin üretim maliyeti azaltıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda başlatılan “Hayvancılığı Destekleme ve Yem Bitkileri Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında bu yıl da yem bitkisi tohumu dağıtıldı. Ziraî Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen projeyle İzmir’de hayvancılığın ağır olarak yapıldığı bölgelerde tabiatla uyumlu, susuzluğa güçlü ve randımanı yüksek Macar fiği, yem bezelyesi ve süt otu tohumu üreticilere hibe edildi.
6 ilçede üreticiye can suyu
Hayvancılığın gelişmesi ve hayvansal eser üretiminin azamî seviyeye ulaşması için bu yıl Bergama, Beydağ, Menemen, Kiraz, Ödemiş ve Tire olmak üzere 6 ilçede toplam 480 üreticiye yaklaşık 30 ton yem bitkisi tohumu dağıtıldı. Yağışlarla birlikte dağıtımına başlanan yem bitkisi tohumları son olarak Kirazlı üreticilerle buluşturuldu. İzmir’in en uzak ilçesinde 264 üreticiye 6 bin 275 kilogram Macar fiği tohumu, 6 bin 325 kilogram süt otu tohumu ve 4 bin 825 kilogram yem bezelyesi tohumu verildi.
3 yılda üreticiye 45 tonluk destek
2020 yılında başlatılan ve her sene artarak devam eden proje hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Ziraî Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda vazifeli Ziraat Mühendisi Dr. Elvan Hatipoğlu, “İzmir genelinde hayvancılığın ağır olduğu bölgelerde hayvancılığı desteklemek ismine yem bitkisi tohumu dağıtıyoruz. 2020 yılından beri toplam 693 üreticimiz yem bitkisi tohumu takviyesinden yararlandı. 14 bin 329 kilogram Macar fiği, 20 bin kilogram süt otu ve yaklaşık 10 bin kilogram da yem bezelyesi olmak üzere yaklaşık 45 ton yem tohumu takviyesinde bulunduk. Üreticinin girdi maliyetleri çok yükseldi. İklim değişikliğini de çok fazla hissediyoruz. Su çok kısıtlı bir kaynak. Bunu en aktif biçimde kullanmamız gerekiyor. İklim değişikliğine karşı toleranslı olabilen, az su isteyen yem bitkisi tohumunu dağıtarak onların maliyetlerini bir nebze de olsa düşürmeye çalışıyoruz. Birebir vakitte iklim kriziyle de gayret ediyoruz” diye konuştu.
“Çiftçilik budur işte”
Dağıtımın son etabında Kirazlı üreticiler, aldıkları takviyenin değerinden kelam etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her geçen gün artan girdi maliyetlerini sübvanse ettiğini tabir eden Kirazlı üretici ve Hisar Mahalle Muhtarı Birol Akkeçe, “Vatandaşımız için çok hoş bir şey bu. İzmir Büyükşehir Belediye Liderimiz Tunç Soyer güç anlarda üreticinin yanında. Şu an ekim vaktinde bu tohumların gelmesi süper. Çiftçiye bir katkıdır bu. Biz çiftçi konusunda ne ilettiysek geri dönüş alıyoruz. Yalnızca çiftçilik için değil her mevzuda dayanak oluyorlar. Bu tohumu almak istesek bin 500, 3 bin lira ortası para vereceğiz. Daha evvel bizim köyümüzde koyun takviyesi alan var, yem dayanağı alan var. Adam 3 tane koyun aldı Büyükşehir’den, artık 40 tane koyunu var. Çiftçilik budur işte” diye konuştu.
“Küçükbaşını veriyor, yemini veriyor, tohumunu dağıtıyor, sütünü alıyor”
Kaleköy Mahallesi Muhtarı Murat Seçkin ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi sayesinde birinci olarak küçükbaş hayvanı alan Kaleköy Mahallesi oldu. Tohum da olsun fidan da olsun su sorunu olsun tüm bunları çözen Tunç Lider oldu. Aldığımız dayanak çok fazla. Büyükşehir, anlatılmaz yaşanır. Liderimiz yalnızca hayvanı verip bırakmadı. Yemine kadar verdi. Bugün de yem tohumu dağıtıyor. Tüm bunlardan sonra gelip sütünü de alıyor. Bu da bize büyük bir katkı. Küçükbaşı verdim, gerisine bakmadım değil. Bu dayanaklardan sonra çiftçi artık burada kalmaya başladı. Artık bir aile dört sene evvel Büyükşehir’den 4 tane koyun almış. Artık olmuş 10 koyun. Bu da Büyükşehir sayesinde oluyor. Şayet bizden siyasi olarak karşılık bekleyerek yapsalardı, bizim hiçbir şey almamamız gerekirdi. Ancak hiç karşılık beklemeden kırsala çok büyük hizmet yaptı. Ben liderimden mutluyum. İnşallah sonraki periyotlarda tekrar birlikte çalışırız” sözlerini kullandı.
“Kilosu 80 liraya kadar çıkıyor”
Çiftçi Cemil Fırtına, “Üreticiye yapılan dayanaklar her vakit için yararlıdır. Hayvanlarımızın yemini daha evvelce kendimiz alıyorduk. Kilosu 80 liraya kadar çıkıyor. Enflasyonun yüksek olduğu herkes tarafından biliniyor. Daha evvel fidan dayanağı yaptılar, arı dayanağı verdiler, bu sene tohum dağıtıyorlar. Tüm bunları yaparsan üretim devam eder” dedi.
“Devletten ümidi kestim, bir tek Büyükşehir’den bekliyorum”
Bu takviyelerin gençlere ve çiftçiye umut olduğunu söyleyen Hasan Menekşe, “Bir iki yıldır hayatımızın en makûs çiftçiliğini yaşıyoruz. Mazot olmuş 40 lira, gübre olmuş 900 lira, nasıl tadımız olacak? Bu dayanakların katkısı büyük. Bu tohumu parayla almayla kalksak taban fiyatı 3 bin lira. Kalitesine nazaran 5 bin lira da olur, 10 bin lira da olur. İşimiz gücümüz hayvanlarımızla yatıp kalkmak. Ben bu yaşıma kadar devletten dayanak almadım. Köye hizmet olarak bizim her şeyimizi Büyükşehir yaptı. Gençler de para kazansalar burada kalırlar. Kentteki yarar burada olsa gitmezler. Ancak işte genç burada dam kuramıyor. Nasıl yapacak? Dayanaklar bu türlü devam ederse çok hoş olur, gençler de burada kalır. Atatürk’ün bir lafı vardır, köylü milletin efendisidir diye. Köylü üretmedikçe kentli ne yiyecek? Fakat işte köylünün üretmesi çok sıkıntı. Bir depo mazot alıyorsun 2 bin lira. İki gün tarlaya gidiyorsun bitiyor. Sağ olsun Büyükşehir. Ben onlardan dayanak bekliyorum. Devletten hiçbir şey beklemiyorum. Devletten ümidi kestim” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
