İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun gözaltına alınmasına tepkiler büyüyor. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ikinci gününde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, saat 20.30’da Saraçhane’de toplanma çağrısı yapmıştı.
Özel vatandaşlara yaptığı çağrıda “Yüzbinler Saraçhane’ye aktı. Bugün yine 20.30’da Mansur Başkanımızla birlikte burada olacağız. Tüm İstanbulluları buraya bekliyoruz. Dünkü kaygılar, korkular gördünüz… Bizim demokrasi anlayışımız içinde, kimsenin burnu bile kanamadan, demokratik tepkiler gösterilerek çok önemli bir mesaj verildi. Bugün de yarın akşam da hep birlikte burada olacağız. Yarın akşam çok sayıda siyasi parti dayanışma için geliyor. Bu akşam saat 20.30’da tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyorum.” dedi. Çağrıların ardından İstanbul’un dört bir yanından vatandaşlar Saraçhane’ye akın etti.
“BUNDAN SONRA SOKAKLARDA, MEYDANLARDAYIZ”
CHP Lideri Özgür Özel, Saraçhane’de toplanan vatandaşlara hitap etti.
Özel “Burada Ekrem İmamoğlu’nun yol arkadaşları, yoldaşları var. Burada iyi insanlar, tertemiz insanlar var. Pırlanta gibi gençler var. Türkiye’nin umudu var. Sen kim oluyorsun, Türkiye’nin umuduna gaz sıkıyorsun. Biraz önce il başkanımız, İstanbul Valisi’ne ulaştı. Buradaki durumu kendisine anlattı. Kendisi de bir daha gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Böyle devam ederse, burada barış içinde, kardeşlik içinde, demokratik bir zeminde tepkimizi, protestomuzu, beklentimizi, dayanışma duygularımızı ifade edeceğiz. Bundan sonraki süreçte kimse CHP’den salonlarda, binalarda, siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklarda, meydanlardayız” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şöyle:
İstanbul’un sosyal demokratları, milliyetçi demokratları, Kürt demokratları bütün demokratları bir araya gelecek İstanbul’u kazanacak dedik. İşte biz bunu başardık, hepsine minnettarız. Hepsinin arkasındayız. Aramızda Adana İttifakı’nın mimarı Zeydan Karalar var.
“İSTANBUL İTTİFAKI’NIN DA SAHİBİ BENİM, MESULÜ BENİM, NE HESAP SORACAKSAN BENDEN SORACAKSIN”
Bursa, Mersin İttifakı’nın mimarı burada. Vahap Seçer var. Eskişehir’i Eskişehir İttifakı ile kazanan başkanımız, Tekirdağ, Aydın’ı kazanan başkanlarımız var. Biz tüm kentlerde kimseyi ayırmadan seçim kazanırken listemizde geçmişte başka siyasi partilerde bulunan çok sayıda isim yer aldı. Şimdi o isimlerden dolayı kimse belediye başkanlarını mesul tutmaya kalkmasın. Tayyip Bey, Türkiye İttifakı’nın da İstanbul İttifakı’nın da sahibi benim, mesulü benim, ne hesap soracaksan benden soracaksın.
Şu anda Şişli’de bizi izleyen onbinlere izleyenlere selam yolluyoruz. Hep birlikte haykırıyoruz Emrah Şahan yalnız değildir. Yarın sabah saat 11.00’de Beylikdüzü Belediyesi’nde olacağız. Murat Çalık Başkanın yol arkadaşlarını selamlayacak, onlara hitap edecek ve haykıracağız; Murat Çalık yalnız değildir.
“HAKSIZ, HUKUKSUZ TALİMATLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Buradan Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’i saygıyla selamlıyor onlara sesleniyoruz; sizi seviyoruz sonuna kadar yanınızdayız, arkanızdayız. Bugün İstanbul’da yıllar önce bu İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin hezeyanlarıyla ve verdiği haksız, hukuksuz talimatlarla karşı karşıyayız.
“NAMUSLU BİR EVLATTAN NE HIRSIZ, NE YOLSUZ, NE TERÖRİST ÇIKAR”
İstanbul’da yoksulu aşevinde doyuran, düşük gelirliyi kent lokantalarında ağırlayan, yenidoğan bebeği ‘hoşgeldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi annekartla kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar. Büyük bir bir kumpas kurdular ama buradan herkes bilsin ki, Ekrem Başkan ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle ilgisi olur. Tayyip Erdoğan sıkışınca FETÖ’cülere kendi genelkurmay başkanını terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da milli ordumuza ‘kumpas kurdular’ demiş biridir. Tayyip Erdoğan dedi diye Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız, ne yolsuz, ne terörist çıkar.
“SOKAKLAR BİZİMDİR, MEYDANLAR BİZİMDİR”
Ey Recep Tayyip Erdoğan sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Sen en çok sokaklardan korkarsın artık sokaklardayız, meydanlardayız, kormaya devam et, bizi korkutamazsın, sen korkacaksın. Buradan sözümün, sesimin ulaştığı tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Demokratik biçimde, şiddete bulaşmadan ama hak aramak için söke söke almak için sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir.
Şimdi yarın akşam yeniden bu meydanda buluşmaya, bu meydanda yine böyle bir tarihi katılımla sesimizi yükseltmeye var mıyız? Ayrıca Ekrem Başkan kendisini ziyarete giden bütün avukatlarımıza ısrarla hatırlatıyor İstanbul’un en önemli günü, Türkiye’nin en önemli günü önümüzdeki Pazar günüdür. Pazar günü demokrasi isteyen, adalet isteyen, hukuk isteyen, korkmayan hiç kimse evde oturmayacak. Pazar günü tüm Türkiye’de sokaklarda mıyız? Pazar günü 1 milyon 750 bin CHP’li 973 ilçede sandık başına giderek Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. Bu tarihi göreve hazır mıyız? Pazar günü sadece CHP’lilerin günü olmaktan çıkmıştır, CHP’li olmayanlar bizim CHP sandığının yanında bir de dayanışma sandığı bulacaklar. O sandıklara eşimizi, dostumuzu, komşumuzu, arkadaşımızın koluna girerek taşımaya, onlarla birlikte oy kullanmaya hazır mıyız?
“BİZ BİRBİRİMİZE EMANETİZ”
Bundan sonra kırıp dökmeden, yakıp dökmeden, sinmeden, durmadan sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun? Evet, evet, evet. Buradan sesleniyorum, evde aç oturmayacağız, yoksul oturmayacağız, evde işsiz, güvencesiz oturmayacağız. Sen bizim seçtiğimizi nezaretlerde tutarken biz evde oturmayacağız. Buradakiler senin gibi ne korkaklar ne zalimler, kimseye kıyamazlar. Ama kendilerini de senin gibi bir zalimin vicdanına bırakmazlar. Biz birbirimize emanetiz.
“TAYYİP ERDOĞAN BU MEYDANI, BU SOKAKLARI BEN DOLDURMADIM, SEN DOLDURDUN”
Önce bu meydana bir teşekkür edeyim. Dün tarihin en büyük gece toplantısını gerçekleştirdiğimizde bu meydan bu kadar dolu iken, dün akşam dağılırken size şunu söyledim, Ekrem başkanın arkasında, iradenizin arkasında durmaya devam edip, çağrıldığınızda sel olup akacak, yine meydanlara koşacak mısınız dedim, söz verdiniz ve geldiniz. Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘sokağa mı çağırıyorsun, meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet, Tayyip Erdoğan bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım, sen doldurdun!
Bu ülke artık tepeden bakandan, üsten üsten konuşandan, emir verip buyurandan ve kimsenin değil sadece belli bir çıkar grubun yüzünü güldürenden bıktı. Bu ülke kendisine eşit davranacak, halinden anlayacak, yüzüne gülecek, koluna girecek, gönlüne girecek bir vatan evladını Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor.
“HER ŞEYİ GÖZE ALAN O KAHRAMANA, EKREM BAŞKANIMIZA BİN SELAM OLSUN”
Bu ülke artık tepeden bakandan, üsten üsten konuşandan, emir verip buyurandan ve kimsenin değil sadece belli bir çıkar grubun yüzünü güldürenden bıktı. Bu ülke kendisine eşit davranacak, halinden anlayacak, yüzüne gülecek, koluna girecek, gönlüne girecek bir vatan evladını Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. İşte böyle bir süreçte bembeyaz gömleğiyle kollarını sıvayıp, sorumluluk alıp, korkmayan, öne çıkan ve her şeyi göze alan o kahramana, Ekrem Başkanımıza bin selam olsun.
“BU MEYDANDA 100 BİNLERİ AŞANLARA HELAL OLSUN”
CHP’liler birbirine düşerler, bölünürler, birbirlerine çelme çakarlar diye birileri bekleyedursun Ekrem Başkan gibi onun İstanbul’da gönlüe girdiği gibi Ankara’da gönüllere giren, Ankara’nın sevgilisi, sevdası Mansur Başkan da aramızda. Aramızdan su sızmıyor, ona da helal olsun. Biz asla ayrı düşmeyeceğiz, ne Ekrem Başkan’ı yalnız bırakır ne de kişisel hesaplara bakarız. Beraberiz, Türkiye’yi birlikte kurtaracağız.
Ve şimdi hep birlikte yapmamız gereken bir şey var. O da dün söylediğim gibi bundan sonra korku duvarları yıkıldı. Bugün burada 80 yaşında 90 yaşında annem de var 16 yaşında civa gibi delikanlılar pırıl pırıl kadınlar var. Barikatları yıkanlara toplanamazsın dedikleri bu meydanda 100 binleri aşanlara helal olsun.
“İSTANBUL’UN BELEDİYE BAŞKANLARINI ÖZGÜRLEŞTİRMEDEN MÜCADELEYİ BIRAKMAK YOK”
Buradan bir kez daha sözleşelim. Hakkımızı almadan, Ekrem Başkanı kurtarmadan İstanbul’un belediye başkanlarını özgürleştirmeden mücadeleyi bırakmak yok. Her çağrıldığımızda meydanlara akmaya, sokaklara çıkmaya var mıyız? İşte o zaman biz korkmayacağız onlar korkacak. Diktatörlerin, tek adamların meydanlarda dizleri titrer. Bugün siz korkmadınız ama korkuttunuz.
“PAZAR GÜNÜ TÜM TÜRKİYE’DE SOKAKLARDA MIYIZ?”
Şimdi yarın akşam yeniden bu meydanda buluşmaya, bu meydanda yine böyle bir tarihi katılımla sesimizi yükseltmeye var mıyız? Ayrıca Ekrem Başkan kendisini ziyarete giden bütün avukatlarımıza ısrarla hatırlatıyor İstanbul’un en önemli günü, Türkiye’nin en önemli günü önümüzdeki Pazar günüdür. Pazar günü demokrasi isteyen, adalet isteyen, hukuk isteyen, korkmayan hiç kimse evde oturmayacak. Pazar günü tüm Türkiye’de sokaklarda mıyız?
Pazar günü 1 milyon 750 bin CHP’li 973 ilçede sandık başına giderek Cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. Bu tarihi göreve hazır mıyız? Pazar günü sadece CHP’lilerin günü olmaktan çıkmıştır, CHP’li olmayanlar bizim CHP sandığının yanında bir de dayanışma sandığı bulacaklar. O sandıklara eşimizi, dostumuzu, komşumuzu, arkadaşımızın koluna girerek taşımaya, onlarla birlikte oy kullanmaya hazır mıyız?
“GELİN, SEÇİN, TARİHE GEÇİN”
Gelin seçin tarihe geçin dedik. Bugün Pazar günü için Ekrem Başkanın size çağrısı var. Benim size çağrım var. Eşinizi, dostunuzu, komşunuzu alın, onu teşvik edin, sandığa kadar eşlik edin. Pazar günü tüm CHP’lileri sandığa koşmaya tüm CHP’lilerin yanında tüm demokratları, sosyal demokratları, milliyetçi demokratları mutlaka ve mutlaka Kürt demokratları sandıklara, dayanışmaya davet ediyorum. Gelin, seçin, tarihe geçin.
“GENÇLERDEN ELİNİZİ ÇEKECEKSİNİZ”
Bugün burada gençlerin azmine, kararlılığına karşı ilk baştaki olumsuzluklar yine gençlerin, sizlerin, bizlerin kararlılığıyla durdu. Ancak Ankara’da ve ODTÜ’de gençlere müdahaleler varmış. Buradan Ankara polisine ve Ankara Valisi’ne sayın İçişleri Bakanı’na sesleniyorum; bu kitle, bu gençler savaş, kavga istemez. Bu kitle barış ister, eşitlik ister. Bu gençlere saldırmak, kanunsuz emirlerle polisimizle gençlerimizi karşı karşıya bırakmak vicdansızlıktır. Gençlerden elinizi çekeceksiniz.
Biz CHP olarak bundan sonra gençlerle, üyelerle, vatandaşlarla, demokratlarla yürünecek yol neresiyle yürüyeceğiz. Gidilecek meydan neresiyse dolduracağız. Aşılacak engel neresiyse aşacağız. Barikat da engel de tanımayacağız.
“MİLLET BU GÖREVİ EKREM BAŞKAN’A VERDİ”
Bazı arkadaşlar diyorlar ki, ‘Başkan bizi Taksim’e götür’. O da olacak. Ekrem Başkan seçimlerde Saraçhane’yi İstanbullulardan emanet aldı. O gözaltında ve İstanbul’un iradesi gözaltında. Biz öncelikle İstanbul’un emanetine Saraçhane’ye sonuna kadar sahip çıkacağız. Birileri bizi bu meydandan boşaltmak, Ekrem Başkan’ın aldığı yetkiye kayyum atatmak, buraya tekrar kendi atadıklarını getirmek istiyor, teslim olmayız. Buradan Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; aklını başına al, millet bu görevi Ekrem Başkan’a verdi. Ve sana bu binadan uzak dur dedi. Milletten almadığın yetkiyi kayyumla almaya çalışırsan biz İstanbul iradesini sana teslim etmeyeceğiz. Size söz veriyorum; hep birlikte Ekrem Başkanla beraber kolkola, omuz omuza elbette Taksim’i de geri alacağız.
“CHP GELİYOR, EKREM İMAMOĞLU GELİYOR, İKTİDAR GELİYOR”
Şimdi Pazar günü sokaklarda, okullarda tüm Türkiye’de sandığa gidip Cumhurbaşkanı adayımızı, geleceğin Cumhurbaşkanını seçmeye hazır mıyız? Bundan sonra bize kötülük yapanlara karşı omuz omuza meydanlarda olmaya, sokaklarda olmaya, incitmemeye, taşkınlık yapmamaya ama aslanlar gibi söke söke almaya var mıyız? Hepinize helal olsun. Siz güçlüsünüz, biz güçlüyüz, onlar bizden korkuyorlar, korksunlar. Biz ‘korkma’ diye başlayanlarız. Bu meydanlar, onbinler, yüzbinler sana sesleniyor, istifanı istiyor. Sen ki milletin Ekrem Başkan’a verdiği görevi sen ki İstanbullu’nun Ekrem Başkan’a verdiği vazifeyi, oyu, reyi yok sayarsın. Millet de artık seni Cumhurbaşkanı olarak yok sayıyor, istifaya davet ediyor.
Sizler bir kararlılığın, inancın, mücadelenin, sahip çıkmanın ve haklı olmanın gücünü taşıyorsunuz. Oysa karşınızdakiler suçluluğun telaşı içindeler. Hiç telaş etmesinler, biz geliyoruz, CHP geliyor, Ekrem İmamoğlu geliyor, iktidar geliyor. İstediği kadar kötülük yapsın, nezarethaneye atsın, hapse atsın, Ekrem Başkan bir inancın, bir kararlılığın bir mücadelenin neferidir. Bir Ekrem gider işte böyle yüzbinlerce Ekrem gelir.
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”
Bir kenarda dursaydık, eşitsizliğe, haksızlığa sussaydık, sıcak salonlarda otursaydık o zaman hiç bu kötülükleri görmezdik. Biz halkız, haklıyız, halkın partisiyiz. Halkın yanındayız, bu zulmü bitirmeye, adaleti getirmeye kararlıyız. Onun iki göz bebeğini, değerli eşini iki yanıma alarak hep birlikte seslenelim. Her şey çok güzel olacak.
