TSB Yönetim Kurulu, basın mensuplarıyla iftar programında bir araya gelerek, sigorta ve bireysel emeklilik sektörünün 2024 yılı teknik sonuçları ve 2025 yılı beklentilerini paylaştı.
TSB Başkanı Uğur Gülen, burada yaptığı konuşmada, 2024’ün sigorta sektörü açısından güçlü büyüme ve finansal sağlamlık ile öne çıktığını, sektörün öz sermaye yapısını güçlendirmeye devam ederek finansal dayanıklılığını artırdığını kaydetti.
2024’te öz sermaye büyüklüğünün yüzde 74 artışla 265,3 milyar liraya ulaştığı bilgisini veren Gülen, “Bu gelişme, sigorta şirketlerinin uzun vadeli yükümlülüklerini karşılama kapasitesini de güçlendirdi. En sevindirici gelişmelerden biri ise motor, sağlık ve yangın gibi ana branşlarda poliçe sayımızın artıyor olması.” ifadelerini kullandı.
Sektörün bilanço gücünü artırmaya devam ettiğini vurgulayan Gülen, “2024’te sigorta sektörümüzün toplam aktif büyüklüğü yüzde 61 artarak 2,29 trilyon liraya ulaştı. Bu büyüme, sigorta şirketlerinin finansal istikrarını güçlendirdi ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir temel oluşturdu.” değerlendirmesinde bulundu.
KASKO PRİM ÜRETİM PAYI DÜŞÜYOR
TSB Başkanı Gülen, sermaye yapısını daha verimli yönetebilmek için yeni finansal araçlar ve yatırım stratejileri geliştirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sektörde enflasyonun etkisinin azalmasıyla birlikte gerçek büyüme rakamları bu yıl ortaya çıkacak. Son 20 yılda sigorta sektörü, enflasyonun yüzde 10-20 arasında büyüme gösterdi. 2024’ü 838 milyar lira prim üretimi ile kapattık. 2025’i ise yüzde 35-40 bandında bir büyüme oranıyla kapatmayı hedefliyoruz. Fiyat istikrarının sağlanmasıyla birlikte artık enflasyondan arındırılmış gerçek büyüme rakamlarını göreceğiz. Kasko prim üretim payı 2022’de yüzde 19 seviyelerindeyken 2024’te yüzde 13’lere kadar geriledi. Aynı dönemlerde yangında prim üretimi ise yüzde 12’den yüzde 15’lere yükseldi. Bu dönemde sağlık harcamalarındaki yükselişin etkisiyle sağlık tarafında da yüzde 3’lük bir artış söz konusu.”
TRAFİK SİGORTALARINDA TEKNİK ZARAR 35 MİLYAR LİRAYI BULDU
TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ise trafik sigortasındaki maliyet baskısına dikkati çekerek, “Trafik sigortasında zarar artmaya devam ediyor. 2023’te 13,9 milyar lira teknik zarar açıklayan branşta 2024 sonunda bu zararın 34,9 milyar liraya yükseldiğini görüyoruz. Hasar/prim oranı yüzde 141’den yüzde 137’ye düşmesine rağmen, zorunlu tarife sistemi nedeniyle fiyat baskısı devam ediyor. Serbest tarifeye geçişle birlikte bu alanda daha rekabetçi bir ortam oluşacağını ve fiyatların düşeceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sigorta sektörünün finansal sağlamlığını artırmaya yönelik stratejilerinin süreceğini vurgulayan Yaşar, “Sermaye yeterliliğinin korunması, sigorta penetrasyonunun artırılması ve operasyonel verimliliğin yükseltilmesi önümüzdeki dönemde en önemli gündem başlıkları arasında yer alıyor. 2025 için belirlenen stratejik adımlar arasında, maliyet yönetimi, düzenleyici uyum ve raporlama süreçlerinin yanı sıra, yeni Solvency Sermaye Yeterlilik Modeli ve TFRS 17 Sigorta Sözleşmeleri Standardı’na adaptasyon da bulunuyor.” şeklinde konuştu.
SEKTÖRÜN DEVLETE ÖDEDİĞİ VERGİ SON BİR YILDA 87 MİLYAR LİRA
Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Neciboğlu da sektörün teknik karlılığının arttığına dikkati çekerek, “2024’te sektörün tamamında teknik kar bir önceki yıla göre yüzde 69 artarak 103,6 milyar liraya ulaştı. Bu karın 84 milyar lirası hayat dışı branşlardan, 19,6 milyar lirası hayat ve emeklilik branşından elde edildi.” bilgilerini verdi.
Net dönem karının yüzde 57 artışla 103,9 milyar lira seviyesine çıktığını aktaran Neciboğlu, “Aktif karlılık oranı yüzde 12, öz sermaye karlılığı yüzde 50 ve prim/teknik kar oranı yüzde 12 olarak gerçekleşti.” dedi.
Neciboğlu, sigorta sektörünün 2024’te bir önceki yıla göre ödediği verginin yüzde 73 arttığını belirterek, “24 milyar lirası kurumlar vergisi ve 63 milyar lirası dolaylı vergiler olmak üzere toplamda ödenen vergi tutarı 87 milyar liraya ulaştı. 19 bine yakın acente ve 216 brokera yönelik 112 milyar lira, eksperlere ise 6 milyar liralık bir ekonomik sağladık.” bilgilerini aktardı.
BES’TE FON BÜYÜKLÜĞÜ 1,4 TRİLYON LİRAYA ULAŞTI
TSB Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez ise Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) teşvik mekanizmalarının sisteme olan güveni artırarak yaygınlaşmasının sağlandığının altını çizerek, “Sistemin sunduğu avantajlarla birlikte bireysel tasarrufların uzun vadeli yatırıma dönüştüğü çok güzel ve güvenli bir yapı. Sektör olarak ortak akıl ve iş birliğiyle daha iyisini yapmak için çalışıyor, ülkemizin tasarruf alışkanlıklarını güçlendirmeye devam ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Türkölmez, BES’te toplam katılımcı sayısının OKS (Otomatik Katılım Sistemi) dahil 17 milyonu aştığını hatırlatarak, “Toplam fon büyüklüğü de OKS ve Devlet Katkısı dahil 1,4 trilyon liraya ulaştı. Bu rakamlar, sistemin hem büyük bir katılım sağladığını hem de fon büyüklüğünün güçlendiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Nüfusun yaşlanmasına dikkati çeken Türkölmez, BES’te 18 yaş altındaki katılımcı sayısının 1,4 milyon civarında ve toplam fon büyüklüğünün ise 34,4 milyar lira seviyesinde olduğunu söyledi.
TSB Yönetim Kurulu Üyesi Erol Öztürkoğlu da BES’te asıl büyük değişimin Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile geldiğini belirterek, “TES, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de çok basamaklı emeklilik yapısına geçişin temel taşlarından biri olacak. İşveren katkısını da ekleyerek çalışanların emekliliğe kadar sistemde kalmasını sağlayan güçlü bir yapı sunuyor. Yani, artık emeklilikte oluşacak gelir kaybı azalacak ve tasarruflar daha da artacak.” ifadelerini kullandı.
Sektör olarak bu dönüşüm için uzun süredir çalıştıklarını ve gerekli enstrümanları oluşturduklarını açıklayan Öztürkoğlu, söz konusu sistemin bu yılın sonunda veya 2026’nın başında hayata geçmesini öngördüklerini belirtti.
Toplantıda TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı da Birliğin hazırladığı “Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandası” hakkında bilgiler verdi.
6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, toplumun doğal afetlere karşı risk algısını ve hassasiyetini artırdığının altını çizen Obalı, şöyle devam etti:
“Bu durum, özellikle depremle ilişkili sigorta branşlarında farkındalığın yükselmesini sağladı. Deprem Odaklı Sigorta Reform Ajandamız, sektörümüzün etki alanını genişletecek ve sigortacılığın ülke ekonomisine katkısını artıracak çözümler sunuyor. Reformlarımızın, ekosistemde yaratılacak sinerjiyle hızlı bir şekilde hayata geçirilebileceğine inanıyoruz. Reform ajandamız kapsamında belirlediğimiz yeni inisiyatifleri, karar vericilerin ajandalarına uygun zamanda dahil ederek, sigortacılık ekosistemini daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
