Flow, başka bir deyişle akış, kendimiz ve etrafımıza dair farkındalığımızı artıran; dikkati, yaratıcılığı ortaya çıkaran yoğun bir zekasal emilim süreci. Diğer bir deyişle, elimizdeki göreve odaklandığımızda elimizden gelenin en iyisini yapmamıza olanak sunan optimum şuur hali. Takım Çalışması ise bu optimum şuur halinin bir grup içinde alana gelen daha güçlü versiyonu. Bir Hayli araştırmaya göre akış, ferdin tek başına elde edebileceği bir olgu olsa da, grup içerisinde hakikatleştiğinde çok daha tesirli.
Tamın, onu oluşturan parçalardan daha büyük olduğu öğrenilen bir reel; dolayısıyla Takım Çalışması da fertsel akıştan daha büyük, daha güçlü, daha tesirli ve en ehemmiyetlisi daha işlevsel. Zira, hem ferdin hem de grubun akışı nasıl tecrübelediğini, işlediğini ortaya çıkaran bir nevi ortaklaşa bakış açısı. Tıpkı, spor yarışmasındaki bir futbol ekibi gibi. Şöyle düşünün; ekipteki her futbolcu fertsel olarak güçlü, teçhizatlı, kabiliyetli olsa da ekibi galibiyete eriştiren diğer futbolcularla beraber hareket etmeleri; başka bir deyişle grup olarak ortak bir emel için performans göstermeleri ve bunu yaparken birbirlerinden destek alarak ilerlemeleri.
Sadece bir spor ekibi ya da toplu halde yarışan aynı ekipteki müsabakacılar için değil, günlük yaşamda hepimizin sosyal etrafında, iş yaşantısında var olan/olabilen Takım Çalışması, önemini anladıkça daha da kuvvetlenebilen enerjik bir kavram. Misalin, bir müzik grubu ya da aynı proje üzerinde çalışan insanlar topluluğu, birbirlerine şuursuzca, farkında olmadan geçim sağlayarak çalışmaya devam ederler ve beraber çalıştıkça galibiyete erişirler. Zira, her birinin fertsel hünerlerinin toplamı onları doruğa yanaştırır.
Takım Çalışması, çoğunlukla bir grubun aboneleri arasındaki ilişkilere bağlı olarak, bir dizi etkileşimli etmenle ilişkili olabilir. İrtibat, ortak katılım, geçmiş tecrübeler, hareket duygusu, ortak emeller, yaratıcılık, iş birliği, üretkenlik ve daha bir hayli faktör Takım Çalışmasına katkı sağlayarak genel performansın yükselmesine destek olur. Beraber çalıştığınız iş dostlarınızı ya da mektepte ortak bir sunum hazırlamanız gereken sınıf dostlarınızı düşünün. Tek başınıza çalışırken ürettiğiniz fikirlerin yanı gizeme, bir arada olduğunuzda ortaya değişik bakış açıları, geliştirilen fikirler, garip düşünceler, işlevsel teklifler yaratıcılığınızı artırarak daha yararlı işler muvaffak olmanızı sağlamıyor mu? Bir başkasının fikrini dinlediğinizde kendi fikirlerinizin nasıl geliştirilebileceği usunuza gelmeye başlamıyor mu? Ve hemen hep beraber harekete geçmek, süratlenmek istemiyor musunuz? İşte bu kendiliğinden ortaya çıka işlevsel süreç ‘şuursuz yaratıcılık’ı yansıtıyor.
Peki, nedir bu şuursuz yaratıcılık, hemen ona değinelim. Bir arada çalışan şahısların, başka bir deyişle grupların sırlı bir biçimde işlevsel yaratıcılığa ulaşmaları şuursuz yaratıcılık olarak belirleniyor. Şöyle ki, bir hayli araştırma Takım Çalışmasının yaratıcılığı beslediğine, başka bir deyişle fertlerin grup halinde çalışırken ortaya daha yaratıcı işler çıkardığını dikkat toplarken bu gidişatın kendiliğinden, farkında olmadan ve sanki sırlı bir biçimde alttan alta ortaya çıkmasını şuursuz yaratıcılık ile açıklıyor.
Takım Çalışmasını ve şuursuz yaratıcılığı ortaya koyan bir araştırma, Joy Division ve Black Sabbath adlı iki müzik grubunu ele alıyor ve her iki grubun da beraber yaptıkları çalışmaları inceliyor. Araştırmaya göre, ortaya çıkan yaratıcı, alaka çekici, etkileyici müzik yapıtları gruptaki fertlerin birbirlerine olan bağlarından, iş birliği içinde çalışmalarından ve müzikle bağ kurmadan evvel kendi aralarında bağ kurarak sıkı sıkıya çalışmalarından kaynaklanıyor. Beraber yapılan provaların, yaratıcılığı besleyerek ortaya şahne parçalar çıktığını dikkat topluyor. Öte yandan, ortaya çıkan bu hoş sanatsal neticelerin tamamının şuursuzca olduğuna vurgu yapan araştırma, Joy Division‘ın davulcusu Stephen Morris‘in şu sözünü paylaşıyor: “Müzik hakkında hiç konuşmadık ya da düşünmedik. Yalnızca işe yaradı.”
Öyle ki araştırmada; harika albümler yaratan, etkileyici şarkılar yazan bu iki ünlü ve zaferli grubun yaptıkları müzik için ‘ne olduğunu kavrayamadıklarını, açıklayamadıkları sırlı bir efor olduğunu’ söylediklerine de yer veriliyor. İşte o sırlı efor, anlaşılmaz fenomen, analistlerin tanımıyla ‘şuursuz yaratıcılık’. Peki, bu kadar tesirli ve yararlı neticeler doğuran Takım Çalışmasını geliştirmenin bir yolu var mı derseniz; evet var.
Takım Çalışmasını geliştirmenin yolları
Takım Çalışmasını ortaya çıkarmak veya kuvvetlendirmek için en temel 5 etkeni öğrenmek, hem fertsel hem de grup açısından işleri basitleştirerek daha zaferli neticeler ortaya çıkmasını destekleyebilir. Çoğumuzun varsayım edebileceği üzere irtibat, en ehemmiyetli faktördür. Diğer yandan amaçlar koymak, dinlemek, konsantrasyonu sağlamak ve herkese denk katılım hakkı vermek de Takım Çalışmasını kuvvetlendirmek için dikkat edilmesi gereken diğer püf noktalardır:
1. İrtibat: Takım Çalışması oluşturmak için sarih, net, öz ve kesintisiz irtibat koşul. Hem fertler arasındaki bağı kuvvetlendirmek hem de grup içinde yanlış anlaşılmalara fırsat vermemek ismine irtibat hünerlerine önemseyin, gerekirse bu mevzuda grupça eğitimlere katılın ve herkesin irtibat mevzusundan kuvvetlenmesini sağlayın.
2. Ortak amaçlar: Sizin ve grubunuzdaki diğer şahısların aynı emel yönünde ilerlediğinden emin olun. Başlamadan evvel gayelerinizi tanımlayın ve yazılı hale getirin.
3. Dinleme: Dinleme, her ilişkinin en ehemmiyetli temeli. Grup içinde konuşmaya özen gösterdiğiniz kadar dinlemek için de mücadele tüketin. Herkesin fikirlerine önemsendiğini sezmeye gereksinimi olduğunu ve en iyi fikrin kimden geleceğini varsayım edemeyeceğinizi unutmayın.
4. Konsantrasyon: Konsantrasyon Takım Çalışması için oldukça ehemmiyetli bir bileşen. Kimsenin dikkatinin bölmemesi ve herkesin sadece ortak bir emel için yaptığınız işe odaklanmasını sağlamak için tüm dikkat dağıtıcılardan uzaklaşın.
5. Denk katılım hakkı: Grup içindeki herkesin söyleyecek bir şeyleri, sağlayacağı katkıları olduğunu unutmayın ve herkese denk katılım hakkı tanındığından emin olun, benlik çatışmalarına izin vermeyin.