ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikaları ve yarattığı belirsizlik, dev fonların ABD’den kaçmasına neden oluyor.
Financial Times‘ın aktardığı bilgilere göre dünyanın en büyük emeklilik fonlarından bazıları, Donald Trump’ın yeniden siyaset sahnesine çıkmasıyla birlikte ABD’deki özel piyasa yatırımlarını askıya almayı ya da ciddi şekilde gözden geçirmeyi tartışıyor. Trump’ın dengesiz politikaları, özellikle ticaret alanında attığı adımlar, büyük kurumsal yatırımcıların dünyanın en büyük ekonomisindeki risk algısını yeniden değerlendirmesine yol açıyor.
Belirsizlik ve Kanada
Trump’ın ticaret politikaları piyasalarda belirsizlik yaratırken Amerika’nın özel sermaye sektöründeki artan likidite sıkıntısı da bu fonların temkinli duruşunu güçlendirdi. Özellikle Kanada ve Danimarka’nın önde gelen emeklilik fonları, jeopolitik endişeler, Trump’ın agresif söylemleri ve yatırım iklimindeki öngörülemezlik nedeniyle ABD’ye yönelik özel varlık yatırımlarında frene basıyor.
Varlıkları 699 milyar Kanada Doları (504 milyar ABD doları) düzeyinde olan Kanada Emeklilik Planı Yatırım Kurulu (CPPIB), bu eğilimi değerlendirenler arasında yer alıyor. Kuruma yakın bir kaynak, CPPIB’nin ABD’deki altyapı yatırımlarına karşı temkinli olduğunu ve özellikle fonun yabancı yatırımcılara tanınan vergi muafiyeti statüsünü kaybetme riskine dikkat ettiğini ifade ediyor. Aynı zamanda, CPPIB ile yakın zamanda temas kuran bir başka kaynak, mevcut jeopolitik ortamda ABD’li özel sermaye fonlarına yeni sermaye aktarmanın ’inanılmaz derecede zor’ olduğunu söyledi. Fon, konuyla ilgili yorum yapmadı ancak kamuya açık veriler üzerinden Financial Times’ın yaptığı analize göre CPPIB, Silver Lake, Carlyle ve Blackstone gibi büyük fonlara yapılmış yaklaşık 50 milyar dolarlık özel sermaye yatırımı ile ABD’deki birçok endüstriyel, ticari ve konut mülkünde önemli hisselere sahip.
Grönland meselesi ve Danimarka
Danimarka tarafında da benzer bir tablo dikkat çekiyor. Ülkenin en büyük emeklilik fonlarından biri, Trump’ın Grönland’ı ele geçirme yönündeki tehditleri ve genel olarak siyasi istikrarsızlık nedeniyle ABD özel sermayesine yeni yatırım yapmama kararı aldı. Fonun üst düzey yöneticisi, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Bazı özel sermaye fonları gelip ‘ABD’de harika bir yatırımımız var’ derse, biz de ‘Hayır teşekkürler, altı ay sonra her şey daha istikrarlı ve öngörülebilir olduğunda geri gelin, aksi takdirde büyük bir indirim yapmak zorunda kalacağız’ diyeceğiz” ifadelerini kullandı. Aynı yönetici, Grönland konusundaki ABD yaklaşımını ‘çok düşmanca’ bulduğunu belirtti.
Akademik meslek gruplarının fonu olan ve 150 milyar Danimarka Kronunu yöneten AkademikerPension’ın baş yatırım sorumlusu Anders Schelde ise, ABD’ye yönelik yatırımları artık günlük bazda değerlendirdiklerini söyledi. Schelde, portföyde ‘oldukça temel değişiklikler’ yapmayı düşündüğünü ve bu sürecin yaklaşık altı ay içinde fonu ABD varlıklarına yönelik stratejik maruziyetin önemli ölçüde azaltıldığı bir noktaya getirebileceğini belirtti.
Danimarka Ekonomi Bakanı Stephanie Lose ise FT’ye yaptığı açıklamada, fonların ABD’ye yaklaşımındaki değişimden haberdar olmadığını belirtti. Ancak yatırımcıların ‘risk ve belirsizlik’ nedeniyle pozisyonlarını küçültme eğiliminde olduğunu kabul etti. Lose, alınan kararların hem Trump’ın gümrük tarifeleri hem de Grönland meselesinin birer yansıması olabileceğini ifade etti.
Yüksek gümrük tarifeleri
Washington ile Ottawa arasında yaşanan diplomatik gerilim de Kanada fonlarının pozisyonunu etkiliyor. Trump’ın Kanada’ya yönelik uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri ve ülkenin ABD’nin 51. eyaleti olması yönündeki söylemleri, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gergin bir noktaya taşıdı. CPPIB’ye yakın kaynaklar, bu arka planın fonun stratejik kararlarını zorlaştırdığını ifade ediyor.
Ancak tüm Kanada fonları aynı yönde hareket etmiyor. 473 milyar Kanada Doları büyüklüğe sahip olan Caisse de dépôt et placement du Québec (CDPQ), özel sermaye portföyünün yarısının ABD’de kalmaya devam edeceğini düşünüyor. CDPQ’nun özel sermaye ve kredi başkanı Martin Longchamps, “Günümüzde her yere yatırım yapmak zor, jeopolitik durum daha karmaşık hale geldi. ABD’de aktif kalmayı planlıyoruz” dedi. Longchamps, tarifelerle ilgili belirsizliklerin şirket değerlemelerini zorlaştırdığını ve bu nedenle yatırım kararlarında ihtiyatlı davrandıklarını da vurguladı.
Amerikan özel sermaye dünyasında ise bu gelişmeler tedirginlik yaratıyor. ABD’li iki üst düzey özel sermaye yöneticisi, Kanadalı yatırımcıların yeni fonlara katılım göstermemesinden endişe ettiklerini ifade etti. Şimdilik sermaye akışlarında somut bir değişim yaşanmasa da, Trump’ın Kanada’ya yönelik sert söylemlerinin ülkedeki siyasi aktörleri emeklilik fonlarını ABD’ye yeni yatırım yapmamaya teşvik edebileceği uyarısında bulundular.