Rusya’nın ateşkesi kabul etmemekte direnmesi üzerine ABD Başkanı Donald Trump’ın Kiev temsilcisi General Keith Kellogg, dikkat çekici bir iddiada bulundu. Kellogg, Ukrayna’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası Berlin gibi bölünebileceğini ileri sürdü. İddiaya göre, ülke kontrol bölgelerine ayrılacak; batıda İngiliz ve Fransız birlikleri “güvence gücü” olarak bulunurken, doğuda ise Moskova güçleri yer alacak.
Bu senaryoda, iki bölge arasında Ukrayna askerlerinin kontrolünde bir tampon bölge ve silahsızlandırılmış bir hat oluşturulması planlanıyor. Ancak ABD’nin kara gücü sağlamayacağı ifade ediliyor. Beyaz Saray yetkilisi, Times gazetesine verdiği röportajda, “Berlin’de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşananlara benzer bir durum yaratılabilir; o zaman bir Rus bölgesi, bir Fransız bölgesi ve bir İngiliz bölgesi vardı,” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, modern bir hükümet yapısına sahip Kiev’de şaşkınlık yaratmaya aday.
Rusya, daha önce ABD tarafından önerilen 30 günlük koşulsuz ateşkes teklifini reddetmişti. Ayrıca, geçen ay kabul edilen Karadeniz’deki daha sınırlı bir ateşkes konusunda da geri adım atmıyor. Öte yandan Ukrayna’nın müttefikleri, ülkeye rekor düzeyde askeri yardım sağlamaya devam ediyor. İngiltere ve Norveç, tank avcıları, radar sistemleri, araç onarımı ve insansız hava araçlarını kapsayan
450 milyon sterlin değerindeki bir yardım paketiyle Kiev’i destekliyor.
YAKIN GELECEKTE BARIŞ GÖRÜNMÜYOR
ABD temsilcisi Steve Witkoff, Kremlin’e ateşkesi kabul etmesi yönünde baskı yapmak amacıyla Moskova’ya bir kez daha ziyarette bulundu. Ancak Brüksel’deki görüşmelerde henüz düşmanlıkların sona ereceğine dair bir umut ışığı doğmuş değil. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, “Rusya’nın devam eden saldırganlığı nedeniyle Ukrayna’da barış yakın bir gelecekte mümkün görünmüyor” diyerek durumun ciddiyetini vurguladı.
Başkan Donald Trump, sosyal medya hesabından Rusya’ya yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Trump, “Rusya harekete geçmeli. Her hafta binlerce kişi, korkunç ve anlamsız bir savaşta ölüyor. Bu, benim başkanlık dönemimde asla olmayacak bir savaş olurdu,” açıklamasını yaptı.
Toplantılar sürerken, Ukrayna’ya yönelik bir barış gücü konuşlandırma fikirleri tartışılmaya devam ediyor. Avrupa Birliği’nin bu plana dahil olup olmayacağı belirsizliğini korurken, İngiltere Savunma Bakanı, mücadelenin “son derece kritik bir döneme” girdiğini belirtti. Avrupa Barış Gücü önerileri gündeme gelmiş olsa da taraflar, bu güçlerin sahada ne tür bir misyon üstleneceği konusunda henüz kesin bir karara varabilmiş değil.
“Gönüllüler koalisyonu” olarak adlandırılan ülkeler, Ukrayna’ya güçlü askeri destek sağlamada öncülük etmeye devam ediyor. Ancak bu süreçte Avrupa Birliği’nin rolü şimdilik belirsizliğini sürdürüyor.